10 Ocak 2015 Cumartesi

Mehmet Vahdeddin ve Sevr Antlaşması


Sevr Antlaşması



Bir taraftan işbu muahedede başlıca düvel-i müttefika ola¬rak zikiredilen Britanya Imperatorluğu, Fransa ve italya ve Japonya ve işbu başlıca devletlerle birlikte düvel-i müttefikayı teşkil eden Ermenistan, Belçika, Yunanistan, Hicaz, Lehistan, Portekiz, Romanya, Sırp-Hırvat-Sloven ve Çekoslovakya : Diğer taraftan Türkiye; Bir sulh muahedenamesi akdedebilmek üzere hükûmet-i seniyenin talebine binaen, bastıca düvel-i müttefika tarafından 30 teşrinievvel 1918 tarihinde Türkiye'ye bir mütareke bahsedil¬diğine düvel-i müttefika içlerinden bazılarının Türkiye'ye karşı doğrudan doğruya veya dolayısiyle sürüklendikleri ve menşe-i sabık Avusturya-Macaristan hükûmet-i imperatoriye ve kırali-yesinin 28 temmuz 1914 tarihinde Sırbistan'a vukubulan ilân-ı harbi ile Türkiye tarafından 29 teşrinievvel 1914 tarihinde dü¬vel-i müttefikaya karşı açılan ve Türkiye'nin müttefiki Almanya tarafından idare olunan muhasamatı teşkil eden harbin muh¬kem ve müstahkem bir sulhe münkalip olmasını arzu ettiklerine binaen bu hususta düvel-i müteakide kendi murahhasları olmak üzere : Haşmetlû Büyük Britanya ve İrlanda müttehit Kıratlığı ve mave-ra-yı ebharda Britanya arazisi kiralı ve Hindistan imparatoru : Sir George Dixon Graham, K. S. V. O., Britanya Kiralının Paris elçisi. 1 Sevr Andlaşması metni "Sevr - Devlet-i Aliye ile Sulh Muahedesi - 10 Ağustos 1920" başlığı altında Konya'da Öğüt Matbaası'nda 1336 - 1920 de basılan nüshadan nakledilmiştir (Türkiye Büyük Millet Meclisi Kütüphanesi; Es. No. 1339-153 ; Remi S. M. 130). Ancak, bu vesika tasdik edilüp Takvim-i Vekayi veya Düstur'da yayınlanmadığı için eldeki türkee basılı metin asıl olan fransızca metinle karşılaştırılmıştır. Büyük Millet Meclisi kitaplığındaki nüsha: Traite de Paix entre les Puissances Alliees et Associees et la Turquie signe le 10 août 1920 â Sevres (Texte Français, Anşjlais et İtalien) başlığını taşımakta ve Esas No, 1932-1308, Remiz: S. M. 543 de kavıtlı bulunmaktadır.

Ve Kanada Dominyonu için: Sayın Sir George Halsey Perley, K. S. M. G., Birleşik Ki ralli k nezdinde Kanada yüksek komiseri. Ve Avusturalya için: Çok sayın Andrew Fischer, Birleşik Kırallık nezdinde Avusturya yüksek komiseri. Ve Yeni Zelanda Dominyonu için: Sir George Dixon Graham, K. S. V. O., Britanya kiralının Paris elçisi. Ve Müttehit Afrika-yı Cenubi için: M. Reginald Andrew Blankenberg, O. B. E., Birleşik Kırallık nezdinde yüksek komiserlik vazifelerini yapmakta. Ve Hindistan için: Sir Arthur Hirtzel, K. S. B., Hindistan işleri müsteşar yardımcısı. Fransa Reisicumhuru: M. Alexandre Millerand, Dışişleri Bakanı; M. Frederic François-Marsal, Maliye Bakanı ; M. Auguste Paul-Louis Isaac, Ticaret ve Sanayi Bakanı, M. Jules Cambon, Fransa Büyük elçisi, M. Georges Maurice Paleologue, Fransa Büyükelçisi, Dışişleri Bakanlığı umumi kâtibi. Haşmetlû İtalya Kiralı: Kont Lelio Bonin Longare, Kırallık ayan üyesi, Haşmetlû italya kiralının Paris fevkalâde ve murahbas Büyükelçisi. General Giovanni Marietti, Yüksek Harp Şûrasında İtalyan askeri temsilcisi. Haşmetlû Japonya İmparatoru: Vikont Chinda, Haşmetlû Japonya Imperatorunun Londra fev¬kalâde ve murahhas Büyükelçisi. M. K. Matsui, Haşmetlû Japonya Imperatorunun Paris fevkalâde ve murahhas Büyükelçisi. Ermenistan Reisicumhuru: M. Avetis Aharonian, Ermenistan Cumhuriyeti Delegasyonu başkanı. Haşmetlû Belçika kiralı: M. Jules van den Heuvel, fevkalâde temsilci ve murahhas elçi, Devlet Bakanı. M. Rolin Jaequemyns, Devlet Hususî Hukuku Enstitüsü üyesi, Belçika Delegasyonu Umumî Kâtibi.

Haşmetlû Yunan Kiralı: M. Eleftherios K. Veniselos, Bakanlar Kurulu Başkanı. M. Athos Romanos, Haşmetlû Elenler Kiralının Paris fevkalâde Temsilcisi ve murahhas Elçisi. Haşmtlû Hicaz Kiralı: Lehistan Reisicumhuru: Kont Maurice Zamoyski, Polonya Cumhuriyeti Paris fevkalâde temsilcisi ve murahhas elçisi, M. Erasme Piltz. Portekiz Reisicumhuru : Doktor Affonso Augusto da Costa, Bakanlar Kurulu Eski Başkam. Haşmetlû Romanya Kiralı: M. Nicolae Titulescu, Maliye Bakanı. Prens Dimitrie Ghika, Haşmetlû Romanya Kiralının Paris fev¬kalâde temsilcisi ve murahhas elçisi. Haşmetlû Sırp-Hırvat-Sloven Kiralı: M. Nicolas P. Pachitch, Bakanlar Kurulu Eski Başkanı. M. Ante Trumbic, Dışişleri Bakanı. Çekoslovak Reisicumhuru: M. fidouard Benes, Dışişleri Bakanı, M. Stephen Osusky, Çekoslovak Cumhuriyetinin Londra fevka¬lâde temsilcisi ve murahhas elçisi. Türkiye: Hadi Paşa, Ayan üyesi. Rıza Tevfik Bey, Ayan üyesi, Reşad Halis Bey, Türkiye'nin Bern fevkalâde temsilcisi ve mu¬rahhas elçisi. Tayin etmişlerdir. Murahhasin-i müşarünileyhim usulüne muvafık olan ruh¬satnamelerini teati ettikten sonra ahkâm-ı âtiyeyi kararlaştır¬mışlardır. tşbu muahedenin mevki-i icraya vaz'ı tarihinden itibaren hal-i harp hitam bulacaktır. Bu andan itibaren işbu muahedede münderiç kuyut tahtında düvel-i müttefika ile Türkiye arasında münasebat-ı resmiye başlıyacaktır.

BlRÎNCÎ BÂB1 Cemiyet-i Akvam Ahidnamesi Düvel-i müteakide, beynelmilel iştirak-i mesainin inkişafı ve milletlere sulh ve meniyetin temini için harbe tevessül etme¬mek üzere bazı taahhüdatın kabulü adil ve namus üzerine mü¬esses münasebat-ı beynelmilelin alenen icrası badema hükûmatça bilfiil rehber-i hareket ittihaz olunacak kavaid-i hukuk-ı düvelin tamamile meriyeti, akvam-ı müteazzıvenin münasebat-ı müte-kabilelerinde adlin hükümranı ve muahedattan münbeis kâffe-i tahhüdatın harfiyen meriyeti muktazi olduğuna binaen Cemiyet-i Akvamı tesis eden işbu ahidnameyi kabul eylemişlerdir. Madde 1 — Cemiyetin âza-yı asliyesi, işbu ahidnameye vazı-ülimza olanlardan muahedeye merbut cevtelde esamisi muharrer olanlar ile kezalik melfufta esamisi mezkûr olup da ahidnamenin mevki-i meriyete vaz'ından itibaren iki mah zarfında kitabete tevdi ve cemiyetin diğer azasına tebliğ edilecek olan bir beyan¬name ile hiç bir kayd-ı ihtirazı tahtında olmayarak işbu ahidna¬meye iştiraki kabul eden hükümetlerdir. Kendini serbestçe idare eden ve melfuf cetvelde zikir edilmeyen her hangi bir devlet, dominyon yahut müstemleke, heyetin sülüsanı tarafından Ce¬miyete kabulüne karar verildiği takdirde taahhüdat-ı beynel-mileliyeye samimî bir surette riayat edeceğine dair teminat-ı ha¬kikiye vermek ve kuva-yı harbiye, bahriye ve havaiyesi hakkında cemiyetin nizamatını kabul eylemek şartile Cemiyete dahil ola¬bilir. Cemiyetin her bir âzası iki sene evvel malûmat vererek Cemiyetten çekilebilir. Ancak hin-i müfarekatında işbu ahidna¬menin tahmileylediği taahhüdat da dahil olmak üzere bilcümle taahhüdat-ı beynelmileliyeyi ifa eylemiş olmak şarttır. Madde 2 — Cemiyet, maiyetinde daimî bir Daire-i Kitabet bulunan bir heyet ve bir Meclis vasıtasile işbu ahidnamede tayin edildiği veçhile icra-yı vazife eder. Madde 3 — Heyet, âza-yı Cemiyetin mümessillerinden müte¬şekkildir. Evkat-ı muayyenede ahvalin icabettirdiği diğer her 1 Burada Türkçe metinde "kısım" yazılıdır ; Fransızca metinde "Partie" kelimesi vardır. Ancak ilerki bölümlerde ayni Fransızca kelime yerine "Bâb" kelimesi kullanılmıştır. Bunun için Türkçe metin "Partie = Bâb" olarak düzeltilmiştir.

zaman Cemiyetin merkezinde yahut tayin olunabilecek diğer bir mahalde içtima eder. Heyet Cemiyet-i Akvam'm saha-i faa¬liyetine dahil olan veyahut sulh-ı âleme tesir eden kâffe-i me-sail hakkında ita-yı hükme salâhiyettardır. Cemiyet-i Akvam'ın her âzası heyette üçten fazla mümessil bulunduramaz. Ve ancak bir reye maliktir. Madde 4 — Meclis, başlıca düvel-i müttefika ve müşarikenin ve Cemiyetin diğer dört azasının mümessillerinden mürekkeptir. Cemiyetin işbu dört âzası heyet itarafmdan serbestçe ve her istediği zamanlarda tayin olunur. Meclis tarafından ilk tayin vaki oluncaya kadar Belçika, Brezilya, ispanya ve Yunanistan murahhasları meclis âzasından bulunurlar. Ekseriyet-i heyetin tasvibile Meclis Cemiyetin diğer azasını tayin edebilecek ve bu âza Mecliste suret-i daimede hazır bulunacaktır. Meclis yine ekseriyet-i heyetin tasvibile Mecliste temsil edilmek için Heyet tarafından intihap olunacak Cemiyet azasının adedini tezyit edebilir. Meclis, icabettikçe ve laekal senede bir defa Cemiyetin merkezinde veya irae olunacak sair bir mahalde içtima eder. Meclis, Cemiyetin saha-i faaliyetine dahil olan ve sulh-ı âleme icra-yı tesir eden kâffe-i mesail hakkında ita-yı hükme salâhi¬yettardır. Mecliste temsil edilmeyen âza-yı Cemiyetten herhan¬gisi hassatan kendisini alâkadar eden bir mesele Meclise arzo-lunduğu zaman Meclise bir mümessil izamına davet olunur. Mecliste temsil edilen Cemiyetin her bir azasının bir reyi ve bir mümessili bulunur. Madde 5 — îşbu ahidname veyahut işbu muahedename ahkâmına sarahaten muhalif ahkâm bulunmadığı takdirde He¬yetin veya Meclisin kararları içtimada temsil edilen Cemiyet azasının ittifak-ı ârâsı ile ittihaz olunur. Nokat-ı hususiye hak¬kında icra-yı tahkikata memur komisyonların tayini hususu da dahil olduğu halde Heyet veya Meclisin içtimalarında mevzuu-***** olan usule ait mesail Heyet veya Meclis tarafından hal ve faslolunur ve içtimada hazır bulunan Cemiyet azasının ek¬seriyeti tarafından karara rabtolunur. Gerek Heyetin ve gerek Meclisin birinci içtimai Amerika Hükûmat-ı Müttefikası Reisinin daveti üzrine vaki olacaktır. Madde 6 — Daimî Kitabet Dairesi cemiyetin merkezinde bulunur. Bu Kitabet Dairesi, bir Kâtib-i Umumî ve lüzumu F. 34

kadar kâtipler ve heyet-i müstahdiminden mürekkeptir. îlk Kâtib-i Umumî muahedeye merbut varakada gösterilmiştir. Bunu istihlâf edecek Kâtib-i Umumî, heyetin ekseriyetinin tasvibi ile Meclis tarafından tayin olunacaktır. Daire-i Kitabet ketebesile heyet-i müstahdimin Meclisin tasvibi ile Kâtib-i Umumî tarafın¬dan tayin olunur. Cemiyetin Kâtib-i Umumisi aynı zamanda Heyetin ve Meclisin de Kâtibi Umumisidir. Heyet-i tahririyenin masarifi Umumî Posta ittihadı Beynelmilel Kalemi için muay¬yen nisbet dahilinde âza-yi Cemiyet tarafından tesviye olunur. Madde 7 — Cemiyetin merkezi Cenevre'de tesis olunmuştur. Meclis her zaman merkezini diğer herhangi mahalde tesis için bir karar verebilir. Kitabet dairesi de dahil olduğu halde Cemi¬yetin bilcümle vazaifine veyahut hidematına erkek ve kadın alesseviye kabul olunur. Cemiyet azasının mümessilleri ve me¬murları ifa-yı vazife halinde diplomasi imtiyazat ve muafiyattan müstefit olurlar. Cemiyet tarafından ve Cemiyete ait hidemat ve içtimaattan dolayı işgal olunan mebani ve arazi tecavüzden masundur. Madde 8 — Teslihat-ı milelin asayiş-i millî ve bir hareket-i müşterekenin icap ettireceği taahhüdat-ı düveliye icrası ile ka¬bili telif olacak bir had-di asgariye tenzili sulh ve müsalemetin muhafazası için muktazi olduğu Cemiyet âzası tarafından tasdik edilir. Meclis her devletin mevki-i coğrafisini ve ahval-i hususi-yesini nazarı itibare alarak hükûmat-i muhtelife tarafından tetkik ve ittihaz-ı karar olunmak üzere bu tenzile ait plânları ihzar eyler. Mezkûr plânların yeniden tetkiki ve indelhace lâekal on senede bir defa tekrar tetkiki icap eder. Plânların hükûmat-ı muhtelife tarafından kabulünden sonra bu suretle haddi tayin edilen teslihat mikdarı Meclisin rizası olmaksızın tecavüz edilmeyecektir. Cemiyetin âzası mühimmat ve levazım-ı harbiyenin hususî surette imalinin itirazat-ı vahi-meye bâis olduğunu nazar-ı dikkate alarak bu husustaki ne-tayic-i müessifeden tevekkiye hadim tedabire tevessül vazifesini, emniyetleri için muktazi mühimmat ve levazımatı imal edeme¬yen âza-yı Cemiyetin ihtiyacatı nazar-ı itibare alınmak şartile Meclise tevdi ederler. Cemiyetin âzası teslihatlarının mikyasına, berrî ve bahrî ve havaî programlarına ve harpte istimale salih

sanayilerinin mikdarına müteallik kâffe-i malûmatı begayet sa¬mimî ve tam bir surette teati etmeği taahhüt ederler. Madde 9 — 1 ve 8 inci maddelerin ahkâmının icrası ve su-ret-i umumiyede askerî ve bahrî ve havaî mesail hakkında mü¬talâasını Meclise beyan etmek üzere daimî bir komisyon teşkil olunacaktır. Madde 10 — Cemiyetin âzası bilumum âza-yı Cemiyetin Cemiyete tamamiyet-i mülkiyelerile hal-i hazırdaki istiklâl-i si¬yasilerine riayet ve bunları her türlü tecavüzat-ı hariciyeye karşı muhafaza eylemeği taahhüt ederler. Bir tecavüz vukuu veya tecavüz tehdidi veyahut tehlikesi mevcut olduğu takdirde Meclis işbu taahhüdün icrasını temin vasaitine tevessül eder. Madde 11 — Cemiyet âzasından birine gerek doğrudan doğ¬ruya taalûk etsin gerek etmesin her bir harp veya tehlike-i harp bütün Cemiyeti alâkadar edeceği ve Cemiyetin sulh-ı mileli su-ret-i müessirede muhafazaya hadim tedabiri ittihaz eylemesi lâzım geleceği sarahaten beyan olunur. Bu gibi ahvalde Kâtib-i Umumî cemiyet âzasından herhangi birinin talebi üzerine Mec¬lisi derhal içtimaa davet eder. Bundan maada münasebat-ı dü-veliyeye icra-yı tesir etmek mahiyetini haiz olan ve binnetice sulh ve müsalemeti veyahut bu sulh ve müsalemetin mevkuf-ı aleyhi olup beynelakvam hüsn-i amizişi ihlâl edecek olan kâffe-i vekayi hakkında Heyetin veyahut Meclisin nazar-ı dikkatini bir suret-i dostanede celbetmeğe Cemiyet âzasından her birinin hakkı olduğu dahi beyan olunur. Madde 12 — Bütün âza-yı Cemiyet, aralarında inkita-ı mü-nasebatı tevlit edecek mahiyette bir ihtilâfın tahaddüsü halinde ıhtilâf-ı mezkûru ya hakeme veyahut Meclisin tetkikine tevdi etmeği müttefikan kararlaştırırlar. Kezalik hiç bir veçhile ha¬kemlerin kararının veyahut Meclisin raporunun itasından itiba¬ren üç ay mühletin inkizasından evvel harbe müracaat eyleme¬mek hususunu dahi kararlaştırırlar. Bu maddede mezkûr bil¬cümle ahvalde hakemlerin kararının münasip bir müddet zar¬fında itası ve Meclis raporunun ihtilâfın Meclise tevdi-i gününden itibaren altı mah zarfında tanzimi iktiza eder. Madde 13 — Aza-yı Cemiyet, beyinlerinde kendi itikatlarına göre hakem marifetile kabil-i tesviye olan bir ihtilâf zuhur eder ve bu ihtilâf, diplomasi tarikile mucib-i memnuniyet bir surette

hal ve tesviye edilemezse bu meselenin tamamile hakeme hava¬lesini kararlaştırırlar. Bir muahedenin hukuk-ı düvelin her nokta-i nazarından tefsirine ve subutu takdirinde bir taahhüd-ı düvelinin inkitaını mucip olacak her nevi hâdisatın tahakkukuna veyahut böyle bir inkıtaın istilzam eyleyeceği tamirin vüsat veya mahi¬yetine taallûk eden bu gibi ihtilâfatın suret-i umumiyede hakem vasıtasile kabil-i hal ihtilâfat meyanında bulunduğu beyan olunur. Davanın tevdi olunduğu hakem mahkemesi tarafeynce tayin edilen veya mukavelât-ı mütekaddimede musarrah bulunan bir mahkemedir. Cemiyet âzası ita olunan hükümleri hüsn-i niyetle icra ey¬lemeği ve bu hükümlere tevfik-i hareket eden Cemiyet âzasın¬dan herhangi birine karşı harbe müracaat etmemeği taahhüt ederler. Hükmün adem-i icrası halinde Meclis hükmün temin-i icrasına sâlih tedabiri teklif eder. Madde 14 — Meclis, beynelmilel daimî bir Mahkeme-i Ad¬liye lâyihasını ihzar ve âza-yı Cemiyete tevdie memurdur. Bu mahkeme bir mahiyet-i beynelmileliyeye haiz olup tarafinin ken¬disine tevdi edeceği kâffe-i ihtilâfatı rüyet edecektir. Meclis veya Heyet tarafından kendisine havale olunacak her nevi ihtilâfat ve nokat hakkında da istişarî mütalâatı beyan eyleyecektir. Madde 15 — Âza-yı Cemiyet arasında inkita-ı münasebatı tevlit edecek bir ihtilâf tahaddüs eder ve işbu ihtilâf 13 üncü maddede musarrah hake'me havale edilmezse ihtilâf-ı mezkûrun Meclise tevdii âza-yı Cemiyetçe mukarrerdir. Bu hususta azadan birinin bu ihtilâftan tahkikat ve tetkikat-ı mükemmele icrası zımnında kâffe-i tedabire tevessül edecek olan Kâtib-i Umumiyi haberdar etmesi kâfidir. Tarafin müddet-i kalile-i mümküne zarfında davalarının bilcümle vaka-yi müteferriası ve evrak-ı müsbitesini cami bir fezlekeyi Kâtib-i Umumiye tevdi eylerne-lidirer. Meclis bu fezlekenin hemen neşrini emir edebilir. Meclis ihtilâfın hal ve tesviyesini temine sarf-ı mesai eder ve husul-i muvaffakiyet halinde vekayi-i ve bunlara ait izahat-ı muktaziyeyi ve suver-i tesviyeyi mübeyyin bir fezlekeyi müna-sib gördüğü veçhile neşreder. İhtilâf hal edilemediği takdirde ih¬tilâfın esbabını ve bu işte en münasib ve en mukarin-i adalet gördüğü suret-i tesviyeyi bildirmek üzere ister ittifak-ı ârâ veya ekseriyet-i ârâ ile kararlaştırdığı raporu tanzim ve neşreder.

Mecliste bulunan Cemiyet âzasından her biri esbab-ı ihtilâf ve mukarrerat-ı zatiyesini mübeyyin bir rapor neşredebilir. Mec¬lisin raporu, tarafin mümessillerinin reyi hariç olduğu halde müttefikan kabul olunduğu takdirde Cemiyet âzası mezkûr ra¬por ahkâmına tevfik-i hareket eden taraf aleyhine harbe giriş¬memeği taahhüt ederler. Meclis tarafin-i münaziünfihadan her birinin mümessillerinden maada diğer umum azasına raporunu kabul ettiremediği takdirde Cemiyet âzası hak ve adaletin muhafazası emrinde münasib görecekleri veçhile hareket etmek hakkını muhafaza ederler. Tarafinden biri ihtilâfın, hukuk-ı düvelin tamamile kendi salâhiyetine terk ettiği bir meseleye taallûk ettiğini iddia eder ve bu iddia Meclis tarafından kabul edilecek olursa meclis bu keyfiyeti bir raporda bast ve temhit eylemekle beraber bir gûna suret-i tesviyeyi tavsiye eylemez. Meclis işbu maddede tasrih olunan ahvalin kâffesinde ihti¬lâfı Heyete havale edebilir. Kezalik Heyet tarafînden birinin istidası üzerine ihtilâfı tetkik edebilecektir. îşbu istida ihtilâfın Meclise tevdi olunduğu günden itibaren 14 gün zarfında takdim olunmalıdır. Heyete tevdi olunan her meselede Meclisin fiil-i hareket ve salâhiyetine taallûk eden bu madde ile 12 inci mad¬denin ahkâmı Heyetin fiil ve hareket ve salâhiyetin de tatbik olunur. Her meselede tarafın mümessilleri hariç olmak üzere Mec¬liste bulunan âza-yı cemiyet mümessillerinin tasvibi ve diğer âza-yı cemiyetin ekseriyet-i ârâsı ile heyet tarafından tanzim olunan rapor tarafın mümessillerinden gayri diğer âzasnın itti-fak-ı ârâsı ile Meclis tarafından tanzim olunan raporun hüküm ve kuvveti gibi bir hüküm ve kuvveti haizdir. Madde 16 — Âza-yı Cemiyetten biri 12 inci, 13 üncü veyahut 15 inci maddelerdeki taahhüdat hilâfına olarak muharebeye müracaat ettiği takdirde Cemiyetin diğerbütün âzası aleyhine bilfiil harp ika eylemiş addolunur. Bunlar derhal kendisile bütün münasebat-ı ticariye ve maliyelerini kat ve kendi tebealeriyle ahidnameyi nakzeden hükümet tebeası arasındaki kâffe-i müna-sebatı men etmeği ve bu hükümet tebeası ile Cemiyet-i Akvam'a dahil bulunan ve bulunmayan diğer devletlerin her birinin bey¬ninde bilcümle münasebat-ı maliye, ticariye veyahut şahsiyeyi men etmeği taahhüt ederler.

Bu takdirde Meclis taahhüdat-ı Cemiyetin infazına tahsis olunan kuva-yı müsellehaya cemiyet azasının hangi bahrî ve havaî askerî kuvvetler ile iştirak edeceğini alâkadar olan muhtelif hükümetlere tavsiye etmek vazifesile mükelleftir. Bundan maada âza-yı Cemiyet işbu madde mucibince itti¬haz olunacak tedabir-i iktisadiye ve maliyenin tatbikatından tahaddüs edecek zayiat ve mehaziri had-di asgariye tenzil için yekdiğerine karşı müzaherat-ı mütekabilede bulunmağı kararlaş¬tırır. Aza-yı Cemiyet, ahidnameyi nakzeden devlet tarafından kendilerinden biri aleyhine ittihaz olunan bir tedbir-i mahsusa mukavemet için kezalik yekdiğerine mütekabildi zahir olacaktır. Aza-yı Cemiyet taahhüdat-ı Cemiyeti tenfiz için icra olunan bir hareketi müşterekeye iştirak eyleyen âza-yı cemiyetten her hangi birine ait kuvvetlerin kendi arazilerinden mürurlarını teshil etmek üzere tedabir-i muktaziyeye tevessül ederler. Ahidnameden münbais taahhüdatın nakzından dolayı mesul olan her bir âza Cemiyetten ihraç olunabilir. îhraç keyfiyeti Mec¬liste bulunan diğer bütün âza-yı Cemiyetin ârâsı ile ittihaz olunur. Madde 17 — Yalnız biri Cemiyete dahil bulunan veyahut her ikisi de Cemiyetin âzasından olmayan iki devlet arasında ihtilâf tekevvün ettiği takdirde Cemiyete dahil olmayan devlet veya devletler ihtilâfın tesviyesi için Meclis tarafından tensib olunan şeraite tevfikan kendi azasına tahmil olunan taahhüdata tabi olmağa davet olunurlar. Dâvet-i vakıa kabul olunduğu halde 12 ilâ 16 inci maddeler ahkâmı Meclisçe lüzum görülecek tadilât ile tatbik olunur. Davetname irsal olunur olunmaz Meclis esbab-ı ihtilâf hakkında icra-yı tahkikata mübaderet eder ve hadise-i mahsusada kendisince ahsen ve en müessir görünen teedbiri itti¬haz eyler. Davet edilen devlet ihtilâfın halli için Cemiyet azasının taah-hüdatını kabulden istinkâf ederek âza-yı Cemiyetten biri aley¬hine harbe tevessül ederse 16 inci madde ahkâmı kendi hakkında mabihüttatbik olunur. Davet edilen tarafeyn ihtilâfın halli için Cemiyet azasının taahhüdatını kabulden istinkâf eyledikleri su¬rette Meclis muhasamata mani olacak ve ihtilâfın hallini intaç edecek her gûna teklifat-ı dermeyen her gûna tedabiri ittihaz ve dermeyan edebilir.
Madde 18 — Cemiyet âzasından biri tarafından atiyen akd-olunacak herhangi bir muahedename veya taahhüdame-i düveli Kitabet dairesince derhal kayıt ve tescil ve sürat-i mümküne ile neşredilmelidir. Bu muahedename veya taahhütname-i düve¬liden hiç biri kayıt ve tescil olununcaya kadar vacibülicra ol¬mayacaktır. Madde 19 — Heyet, âza-yı Cemiyeti gayr-i kabil-i tatbik bir hal kesbeden ve idameleri sulh ve müsalemet-i âlemi bir muha¬taraya ilka edebilecek olan muahedenamelerle vaziyat-ı düveli-yeyi arasıra yeniden tetkike davet edebilir. Madde 20 — Aza-yı Cemiyet kendilerine münferiden taal¬lûk eden hususatta işbu ahidnamenin miyanelerinde mevcut olup ahkâmile gayr-i kabil-i telif olan bilumum taahhüdat ve itilâfatı fesh ve ilga ettiğini tasdik eder. Ve üeride taahhüdat ve iltilâfat-ı mümasile akdetmemeği resmen taahhüt eylerler. Azadan biri Cemiyette duhulundan mukaddem ahidname ahkâ¬mile gayr-i kabil-i telif bir takım taahhüdat deruhde etmiş ise işbu taahhüdatından kurtulmak için derhal tedabir-i lâzıma itti¬haz eylemek mecburiyetindedir. Madde 21 — Hakem ahidnameleri ve Monroe kaidesi gibi bir memlekete mahsus itilâfat misillû sulh ve müsalemetin muhafa¬zasını kâfil bulunan taahhüdat-ı düveliye işbu ahidname ahkâ¬mından hiç birile gayr-i kabil-i telif addedilmeyecektir. Madde 22 — Usul ve kavaid-i atiye mukaddema kendilerini idare etmiş olan hükûmatın kalemrev-i hükümdarisinden harbi müteakip huruç etmiş olan ve medeniyet-i haziranın bilhassa müşkül bulunan şeraiti dahilinde kendilerini idareye henüz muk¬tedir olamayan milel ve akvamın sakin oldukları müstemlikât ve arazi hakkında tatbik olunur. Bu milel ve akvamın saadet-i hal ve inkişaf ve terakkisi medeniyet için bir vazife-i mukaddese olduğundan bu vazifenin ifası için ahidname-i hazıraya bazı teminat derç ve ithali münasiptir. Bu usul ve kaidenin hayyiz-i fiile isali için ahsen-i tedbir milel ve akvam-ı mezkûrenin vasayetini menabi-i servet ve ter-carüb yahut vaziyet-i coğrafiyeleri itibarile işbu mesuliyeti de-ruhdeye en muktedir olan ve bunu kabul hususunda izhar-ı mu¬vafakat eylemiş olan milel-i müterekkiyeye tevdi edilmekten ibarrettir. Milel-i müterekkiye işbu vasayeti mandater sıfatile ve cemiyet namına ifa edeceklerdir.

Mahiyet-i vesayet milletin derece-i terakkisi ve arazisinin mevki-i coğrafisi ile şerait-i iktisadiyesine ve buna müşabih sair bilcümle ahvale göre tahallüf etmelidir. Mukaddema Devlet-i Aliye'ye tabi bulunmuş olan bazı ce¬maat bir derece-i terakkiye mazhar olmuşlardır ki milel-i müs¬takbele halinde mevcudiyetleri muvakkaten tasdik olunabilir. Şu şartla ki bir mandaterin nasayih ve muaveneti kendilerini başlıbaşma harekete muktedir olacakları zamana kadar bunları idareye rehber olsun. Mandater intihabı hususunda cemaatların evvelce arzuları nazarı itibare alınmalıdır. Milel-i saire bulundukları derece-i terakki ile bilhassa vasatı Afrika akvamının derece-i terakkileri esir, esliha ve küul ticareti gibi sui istimalâtm men'i suretile intizam-ı umuminin ve hüsn-i ahlâkın muhafazasını kâfil olabilecek tahdidattan maada sair bir gûna tahdidat icra edilmeksizin serbesti-i vicdan ve mezhebin ve umur-ı inzibatiye yahut müdafaa-i arazi müstesna olduğu halde kılâğ ve istihkâmat veya üssülhareke-i askeriye ve bahriye tesisinin ve yerlilere askerlik taliminin men'ini mut azanımın ve Cemiyetin kezâlik âza-yı sairesine mübadelât ve ticaret için şerait-i mütesaviye temin eyleyecek olan şerait tahtında man¬daterin orada arazinin idaresini deruhte eylemesini müstelzimdir. Elhasıl Afrika'nın cenub-i garbisi ve cenub-î Okyanosya'da kâin bazı cezair gibi yerler vardır ki ahalisinin seyrekliği, mesaha-i sathiyesinin mahdudiyeti, merakiz-i medeniyetten bu'du manda¬terin arazisine mülasık olması veyahut ahvali saire dolayısile bâlâda beyan olunduğu veçhile yerli ahalinin nef'ine bir takım teminat itası kayd-ı ihtirazisi tahtında olarak mandaterin ec-za-yı mütemmime-i arazisinden bulunuyormuş gibi ancak man¬daterin kavanini mucibince idare olunabilir. Her halde manda¬terin idaresini deruhde etmiş olduğu arazi hakkında Meclise her sene bir rapor ita etmesi lâzımgelir. Mandaterin derece-i hükm ve nüfuzu ile tarafından icra edilecek murakaba veya idare hak¬kında âza-yı Cemiyet arasında evvelce bir mukavelename mevcut değilse Meclis tarafından bu nokat hakkında bilhassa ita-yı hü¬küm ve karar edilecektir. Mandaterin her sene vereceği raporları ahız ve tetkik eyle¬mek ve vasayetlerin ifasına mütedair bilcümle mesail hakkında

Meclise rey beyan etmek vazifesile mükellef daimî bir komisyon teşkil olunacaktır. Madde 23 — Kayd-ı ihtirazı tahtında ve elhaletühazihi mev¬cut olan veyahut bilâhara akdedilecek olan mukavelât-ı düveliye ahkâmına tevfikan Cemiyetin âzası : a) Kendi arazileri ile münasebatı ticariye ve sınaiyelerinin şamil olduğu bilcümle memâlikte erkek, kadın ve çocuklar için hakkaniyet ve insaniyetperverane şerait-i say ve amelin temin ve muhafazasına ve bu maksadla iktiza eden beynelmilel teşki¬ lâtın icra ve idamesine sarf-ı mesai edeceklerdir. b) Kendi idarelerine mevdu arazisi dahilindeki yerli ahali hakkında âdilâne bir surette muamele icrasının teminini deruhde ederler. c) Nisvan ve etfal ile afyon ve sair ecza-yı tıbbiye-i muzırra ticaretine müteallik itilâfatın murakabesine Cemiyeti memur ederler. d) Esliha ve mühimmat ticareti murakabesinin menafi-i umumiye için muktazi bulunduğu memalik ile olacak bu ticareti murakabe-i umumiye tahtında bulundurmağa Cemiyeti memur ederler. e) Münakalât ve transitin mvıhafaza-i serbestisini ve bil¬ umum aza-yı Cemiyete ait ticaret hakkında muhikkane bir mu¬ amele icrasını temin için tedabir-i lâzımeyi ittihaz eyleyecekler¬ dir. Şu kadar ki 1914 senesinden 1918 senesine kadar esna-yı harbda tahrip edilen memalikin havayic-i mahsusası nazar-ı iti- bare alınmalıdır. f) Emrazın önünü almak ve emraza karşı mücadelede bulun¬ mak üzere bir mahiyet-i beynelmileliyeyi haiz bir takım tedavir ittihazına sarf-ı mesai edeceklerdir. Madde 24 — Müşterek muahedenamelerle mukaddema tesis edilen bilumum beynelmilel kalemler, tarafinin inzimam-ı muva¬fakati kayd-ı ihtirazisi tahtında Cemiyetin daire-i salâhiyeti altına vazolunacaktır. Menafi-i düveliyeye ait umur ve mesalihin tesviyesi için bu¬hara tesis olunacak olan diğer bilcümle aklam ve heyet Cemi¬yetin taht-ı idaresine vazedilecektir. Mukavelat-ı umumiye ile bir suret-i tesviyeye rabtedilen ve fakat beynelmilel komisvon veya kalemlerin murakabesine tevdi

edilmeyen menafi-i beynelmileliyeye müteallik bilumum mesail Cemiyetin Kitabet Dairesi âkidlerce talep vukubulduğu ve Mec¬lisçe de buna muvafakat edildiği takdirde bilcümle malûmat-ı müfideyi cem ve tevzi eyleyecek ve her gûna muzaheret-i muk-taziye veya matlubeyi ifa edecektir. Meclis, Kitabet Dairesinin masarifi meyanına Cemiyetin zir-i idaresine vazedilen herhangi kalemin veya komisyonun ma¬sarifini ithale karar verebilir. Madde 25 — Aza-yı Cemiyet sıhhat-ı umumiyenin ıslahı, emraza karşı tedabir-i mania ittihazı ve dünyada âlâm ve izti-rabatın tahfifi hususlarını istihdaf eden ve usul ve nizamı dai¬resinde haiz-i salâhiyet bulunan Salib-i Ahmer gönüllü teşki-lât-ı milliyesinin tesis ve teşrik-i mesaisini teşvik ve sahabet eylemeği taahhüt eylerler. Madde 26 — îşbu ahidnamece icra edilecek tadilât, mümes¬silleri Meclisi teşkil eden âza-yı Cemiyet ile mümessilleri Heyet-i Umumiyeyi teşkil eden azanın ek seriyeti tarafından tasdik edilir edilmez meriyülicra olacaktır. Cemiyetin her âzası ahidnamece yapılacak tadilâtı kabul etmemekte serbest olup bu takdirde Cemiyetin âzabğından çık¬mış olur. Melfuf 1 — Cemiyet-i Akvamın aza-yı asliyesi: Cemahir-i Müttehide-i Amerika Hayti Belçika Hicaz Bolivya Honduras Brezilya İtalya Britanya imparatorluğu Japonya Kanada Liberya Avustralya Nikaraguva Afrika-yı Cenubî Panama Yeni Zelanda Peru Hindistan Polonya Çin Portekiz Küba Romanya Ekvator Sırp-Hırvat-Sloven hükümeti Fransa Siyam Yunanistan Çekoslovakya Gııetamala Uruguay Ahidnameye iştirake davet edilen hükümetler : Arjantin îran Şili Salvador Kolombiya İsveç Danimarka İsviçre İspanya Venezuela Norveç Felemenk Paraguey 2 — Cemiyet-i Akvamın ilk Kâtib-i Umumîsi Sir Ceymis Erik Drumond. K. S. M. G., C.B. Birinci kısmın (Cemiyet-i Akvam Ahidnamesi) dördüncü maddesinde beyan olunan başlıca düvel-i müttefika ve müşareke Almanya ile akdolunan 28 haziran 1919 tarihli muahedename-den münfahim olan başlıca düvel-i müttefika ve müşarekedir. İKİNCİ BÂB Türkiye'nin Hudutları Madde 27— Evvelâ Avrupa'da Türkiye hudutları berveçh-i âti tayin edilecektir (Bir numaralı melfuf haritaya müracaat). 1 — Karadeniz: Boğaziçi methalinden itibaren âtide mu- sarrah noktaya kadar; 2 — Yunanistan ile: Podima'nın takriben 7 kilometre şi- mal-i garbisinde kâin Büyükdere mansabında Karadeniz sahi¬ linde tayin olunacak bir noktadan itibaren cenub-i garbiye doğru ve Istıranca dere havzası hudutlarının münteha-yı şimal-i garbi noktasına kadar (Istranca'nın takriben 8 kilometre şimal-i gar¬bisinde vaki nokta): Kaplicadağ ve Üçpınar tepesi noktalarından geçmek üzere arazi üzerinde tayin olunacak bir hat; Oradan itibaren, cenup ve cenub-i şarkî istikametinde ve Sinekli istasyonunun takriben bir kilometre garbinde Çorlu-Çatalca şimendifer hattı üzerinde intihap olunacak bir noktaya kadar; Istranca dere havzasının garp hududunu mümkün olduğu kadar takip eden bir hat; Oradan cenub-i şarkiye doğru ve şimal-i şarkî cihetinde Büyükçekmece Gölü'ne akan ırmaklar havzalarile cenub-i gar¬bide doğrudan doğruya Marmara denizine dökülen ırmakların havzası arasındaki taksim-i miyah hattı üzerinde Fener ve Kurfah mevkileri arasında intihap edilecek bir noktaya kadar; Sinekli'nin cenubundan geçmek üzere arazi üzerinde tayin edilecek bir hat; Oradan cenub-ı şarkiye doğru ve Kalikratya'nın takriben bir kilometre cenub-i garbisinde Marmara denizi üzerinde intihap edilecek bir noktaya kadar; Berveçh-i bâlâ tayin olunan taksim-i miyah hattını mümkün mertebe takibeden bir hat; 3 — Marmara Denizi: Bâlâda tayin olunan noktadan Boğaziçi methaline kadar saniyen Asya'da Türkiye hudutları berveçh-i âti tayin olunacaktır. (Melfuf iki numaralı haritaya müracaat): 1 — Garpta ve cenupta, Marmara denizi üzerinde Boğaziçi methalinden itibaren şarki Bahr-i Sefitte İskenderun körfezi ci¬ varında Karataşburnu kurbinde berveçh-i âti tayin olunan bir noktaya kadar : Marmara denizi, Çanakkale boğazı, şarkî Bahrisefit, Mar¬mara adaları ve Devlet-i Osmaniye'de kalan sevahilde 3 mil bu'du mesafede kâin adalar dördüncü babın ahkâmı ile üçüncü kısmındaki (Ahkâm-ı siyasiye) 84 üncü ve 122 inci maddelerin ahkâmı mahfuzdur. 2 — Suriye ile : Şimal-i şarkî cihetinde Hasandede geçidinin sahil-i şarkisi üzerinde ve Karataşburnu'ndan takriben üç kilometre şimal-i garbide intihap edilecek bir noktadan Ceyhan ırmağı üzerinde Babeli'nin takriben bir kilometre şimalinde intihap olunacak bir noktaya kadar Karataşın şimalinden geçmek üzere tayin olunacak bir hat; oradan Kesikkale'ye kadar Ceyhan ırmağının menba cihetine doğru mecrayı takip edecektir. Oradan şark-ı şimaliye doğru ve Ceyhan ırmağı üzerinde Karspazar'ın takriben onbeş kilometre şark ve cenub-ı şarkisinde intiha]) olunacak bir noktaya kadar : Karatepe'nin şimalinden geçmek üzere arazi üzerinde tayin edilecek bir hat; oradan Düldül dağının garbinde kâin Ceyhan ırmağının dirseğine kadar; Ceyhan ırmağının menbaı cihetine doğru mecrasını takip edecektir; hudut bundan sonra cenub-i şarkî istikamet-i umumiyesinde ve Gâvurgölün takriben 15 ki-metre cenup ve cenub-i garbisinde Emirmusa dağı üzerinde in¬tihap olunacak bir noktaya kadar şimendifer hattından takriben 18 kilometre mesafeden mürur etmek ve Düldül dağını Suriye'de bırakmak üzere takip edilecek bir hat; Oradan şarka doğru ve Urfa'nın takriben beş kilometre şimaline kadar Bağçe, Ayıntap, Birecik ve Urfa şehirlerini yek¬diğerine rabteden yolların şimalinden geçmek ve bu şehirlerden son üçünü Suriye'de bırakmak üzere garptan şarka bir istika¬met-i umumiyede arazi üzerinde ve hissolunacak mertebede müstakim olarak tayin edilecek bir hat; Oradan şarka doğru Dicle'nin Azeh (Azekh)'in takriben 6 kilometre şimalinde teşkil ettiği dirseğin münteha-yı cenub-i garbisine kadar (Cezire-i ibn-i ömeri'in 10 kilometre garbinde): garptan şaka doğru istikamet-i umumiyede ve Mardin şehrini Suriye'de bırakmak üzere hissolunur derecede müstakim surette tayin edilecek bir hat; Oradan Habursu ile Dicle'nin telâki ettiği mahal ile bu ma¬hallin takriben 10 kilometre şimalinde Dicle dirseği arasında ve Dicle üzerinde intihap olunacak bir noktaya kadar: Cezire-i ibn-i Ömer şehrinin kâin olduğu adayı Suriye'ye bırakmak üzere Dicle'nin mansabuıa doğru mecrası. 3 — Elcezire ile : Oradan garptan şarka doğru bir istikamet-i umumiyede Musul vilâyetinin hudud-ı şarkîsi üzerinde intihap edilecek bir noktaya kadar: Arazi üzerinde tayin edilecek bir hat; Oradan bu hattın şarka doğru giderek Türkiye ve Iran hu¬duduna tesadüf ettiği noktaya kadar : Musul vilâyetinin Imadiye'nin cenubundan geçecek bir su¬rette muaddel hudud-ı şimalisi. 4 — Şark ve şimal-i şarkî : Balâda tayin ve tahdit olunan noktadan Karadeniz'e kadar Türkiye ile Iran arasında hudud-ı hâzıra ve Türkiye ile Rusya arasındaki eski hudut 89 uncu maddenin tayin ettiği kuyut tah¬tında muhafaza olunacaktır. 5 — Bahr-i Siyah : Madde 28 — işbu muahede ile tarif edilen hudutlar mua- I hedeye merbut 1.000.000 mukabili haritalarda çizilmiştir. Me¬tin ile harita arasında ihtilâf vukuunda metin muteber olacaktır. Madde 29 — Teşkilâtı işbu muahede ile tesbit edilen veya¬hut muahedat-ı mütemmime ile tesbit edilecek olan tahdid-i hudut komisyonları bu hudutları arazi üzerinde işaret eyleyecek¬lerdir. Bu komisyonlar yalnız "arazi üzerinde . tayin edilecek hat" tabir olunan kısmın tayini değil, fakat lüzum görürlerse taksimat-ı mülkiye hudutları ile diğerlerinin tashihi hususunda dahi salâhiyet-i kâmileyi haiz olacaklardır. Her iki halde de, muahede de beyan olunan tarifatı taksimat-ı mülkiye hudut¬ları ile menafi-i iktisadiyeyi mümkün olduğu kadar nazar-ı dik¬kate almak şartiyle tamamile tatbik ve takibe bezl-i mesai ede¬ceklerdir. Komisyonların mukarreratı ekseriyet-i ârâ ile ittihaz oluna¬cak ve alâkadaran için mecburiyülkabul olacaktır. Tahdid-i hudut komisyonlarının masarifi bu bapta alâkadar olan iki taraftan deruhde edilecektir. Madde 30 — Bir su mecrası ile tarif edilen hudutlara ge¬lince işbu muahedenamenin tarifatında istimal olunan "mecra" veya "kanal" tabirleri bir taraftan seyr-i sefaine gayr-i salih ne¬hirler için suyun veyahut bunun başlıca kolunun mecrasının hat-tı vasatisini diğer taraftan da seyr-i sefaine salih nehirler için ve seyre müsait olan kanalın hat-tı vasatisini ifade eder. Her halde hat-tı hududun, muhtemel olan tebeddülatına naza¬ran mecra yahut kanalı mı takip edeceği ve yahut mecra veya kanalın muahedenin mevki'i meriyete vaz'ı tarihindeki vaziyete nazaran kat'î olan kısım mı tayin edileceğini tasrih etmek bu muahede de nazarı dikkate alınan tahdid-i hudut komisyon¬larına ait olacaktır. İşbu muahedenamede münderiç ahkâm ve şeraite muhalif olmadıkça bahrî hudutlar sahilden itibaren üç milden daha aşağı mesafedeki adacıkları ihtiva ederler. Madde 31 — Alâkadar bulunan hükûmat-ı muhtelife komis¬yonlara kendi işleri için lâzım olacak bilcümle vesaiki ve alel-husus hal-i hazırdaki hudutların veya eski hudutların tahdidi hakkında mevcut zabıtnamelerin suret-i musaddakaları ile mevcut büyük mikyastaki tekmil haritaları, taksim-i araziye müte¬allik malûmatı, icra edilmiş fakat tab edilmemiş mesaha hari¬talarını, su mecrası olan hudutların tebeddülatı hakkındaki ma¬lûmatı ita etmeği taahhüt eder. Memurin-i Osmaniye yedinde bulunan haritalar ile taksim-i araziye müteallik malûmat ve hatta tab ve neşredilmemiş mesaha haritaları istanbul'da mu¬ahedenin mevki-i meriyete vaz'ını takip edecek otuz gün zar¬fında, başlıca düvel-i müttefikanın irae edeceği her hangi bir alâkadar komisyon mümessiline verilecektir. Alâkadar hükümet bundan başka komisyonlara memurin-i mahalliyece bilcümle vesaikin, alelhusus plânlarla kadastro haritalarının ve temellü-kât defterlerinin ita ve tebliğ ettirilmesini ve vaki olacak talep¬leri üzerine emlâk ve cereyan-ı iktisadî hakkındaki malûmat ile malûmat-ı saire-i lâzimanın itası esbabını temin etmeği taahhüt ederler. Madde 32 — Alâkadar olan hükûmat-i muhtelife tahdid-i hudut komisyonlarına gerek doğrudan doğruya ve gerek memu¬rin-i mahalliye vasatatile, nakliyat, ikamet, say ve amel, mal¬zeme (kazık, sınır taşı) gibi vazifelerinin ifa ve ikmaline hadim olan bilumum hususatta muavenet etmeği taahhüt ederler. Be-tahsis hükûmet-i Osmaniye tahdid-i hudut komisyonlarının ikmal-i vazife edebilmeleri için muktazi olan başlıca düvel-i müttefikaca lüzum görülen heyet-i fenniyeyi tedarik etmeği ta¬ahhüt eder. Madde 33 — Alâkadar olan hükûmat-ı muhtelife komisyon¬lar tarafından vazedilen şimdiki noktaları ile işaretlere kazık ve hudut alâmetlerine riayet etmeği taahhüt ederler. Madde 34 — Hudut işaret taşlan biribirinden diğeri görü¬lecek bir mesafede vazedilecek ve üzerine numaralar konacak ve numaraları tarif üzerinden işaret edilecektir. Madde 35 — Tahdid-i hududa müteallik kat'î zabıtnameler ile bunlara merbut harita ve vesaik üç nüsha olarak tanzim kı¬lınacak ve bunlardan iki nüshası hükûmat-ı mütecavireye üçün¬cüsü dahi Fransa Hükûmet-i Cumhuriyesine tevdi olunacak ve bu hükümetler işbu muahedenameye vaz'ı imza eden devletlere bunların nüsha-i musaddakalarını teslim eyleyeceklerdir.

ÜÇÜNCÜ BÂB Mevad-dı Siyasiye Birinci Kısım* istanbul Madde 36 — Tarafiyn-i akidiyn-i Âliye işbu muahede ah¬kâmı mahfuz kalmak" şartile Osmanlı hükümetinin istanbul üze¬rindeki hukuk ve tasarrufatına halel iras olunmaması hükûmet-i müşarünileyha ile zat-ı hazret-i padişahinin şehr-i mezkûrda ikamet etmek ve orada Devlet-i Osmaniye payitahtını muha¬faza eylemek hususunda serbest bulunduklarında müttefiktirler. Maamafih Hükûmet-i Osmaniye bu muahede ile muahedat ve mukavelât-ı mütemmime ahkâmına —bilhassa ırkî ve dinî ve lisanî ekaliyetlerin hukukuna sadıkane bir surette riayet et¬mekte tecviz-i kusur ettiği takdirde düvel-i müttefika anifüz-zikir taahhüdü tadil etmek hakkını sarahatan muhafaza ederler ve Hükûmet-i Osmaniye de bu bapta ittihaz edilecek olan kâffe-i mukarrerata şimdiden mümaşat etmeği taahhüt eyler. ikinci Kısım Boğazlar Madde 37 — Çanakkale, Marmara deniz ve boğazını ihtiva «den boğazlarda seyr-i sefain atiyen gerek vakt-ı hazarda ve gerek vakt-ı harpte her hangi sancağı hamil bulunursa bulunsun bilcümle sefain-i ticariye ve harbiyeye ve askerî ve ticarî tayya¬relere küşade bulunacaktır. Cemiyet-i Akvam Meclisi tarafından verilen kararın icrası müstesna olmak üzere bu sular ablukaya tabi değildir. Oralarda hukuk-ı harpten hiç biri icra edilemeyecek ve hiç bir hareket-i hasmane ika olunamayacaktır. Madde 38 — Hükûmet-i Osmaniye 37 nci maddede mıısarrah serbesti-i seyr-i sefaini temin için tedabir-i cedide ittihazı lüzumunu tasdik eder ve binaenaleyh kendine taallûk eden hususda Boğazlar Komisyonu unvanını alacak olan ve zirde "komisyon" kelimelerile zikredilen bir komisyona 39 uncu maddede tasrih edilen suların murakabesini havale eyler. 1 Fransızca metinde "section" kelimesi vardır. Türkçe metinde bu ayni kelime gâh "kısım", gâh "fasıl" kelimeleriyle karşılanmıştır. Hepsi "kısım" olarak düzeltilmiştir.
Yunan Hükümeti kendine ait olan hususta aynı salâhiyeti komisyona havale eder. Ve bu komisyona her hususta aynı teş¬kilâtı irae etmeği taahhüt eyler. Murakabe mütekabilen Osmanlı ve Yunan Hükümetleri namına ve işbu fasılda taahhüt edildiği veçhile icra olunacaktır. Madde 39 — Komisyonun daire-i salâhiyet-i Bahr-i Sefit cihetinden Çanakkale Boğazının methali Karadeniz cihetinden, Karadeniz Boğazının methali arasındaki suları bu methallerin her birinden üç mil açıklara kadar ihtiva eyler. işbu fasıl ahkâmının ifası icap ettikçe bu salâhiyet sahil üzerinde dahi istimal edilebilecektir. Madde 40 — Komisyon, Amerika Hükûmet-i Müttehidesi buna iştirak etmek isterse ve iştirak ettiği günden itibaren, hü¬kûmet-i mezkûre tarafından ve İngiltere, Fransa, İtalya, Japon¬ya ve Cemiyet-i Akvam âzasından olur ise ve olduğu günden itibaren Rusya, Yunanistan ve Romanya ve Cemiyet-i Akvam âzasından olur ise ve olduğu günden itibaren Bulgaristan taraf¬larından tayin edilecek delegelerden mürekkep olacaktır, her dev¬let bir mümessil tayin edecektir, Cemahir-i Müttehide-i Amerika, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya ve Rusya mümessillerinin her biri iki reye Yunanistan, Romanya ve Bulgaristan mümessil¬lerinin her biri de bir reye sahip olacaktır. Komiserlerden hiç biri kendisini tayin eden hükümetten başkası tarafından memu¬riyetinden azledilemez. Madde 41 — Komiserler otuzdokuzuncu maddede tayin edilen hudut dahilinde imtiyazat-ı diplomatikiyelerinden müstefit olacaklardır. Madde 42 — Komisyon işbu muahedenamenin kendisine bahşettiği salâhiyeti hükûmet-i mahalliyeden tamamile müstakil olarak istimal edecek ve kendine mahsus bir sancağı ve bir büt¬çesi ve teşkilâtı olacaktır. Madde 43 — Komisyon otuzdokuzuncu maddede tayin edi¬len daire-i kazasının hududu dahilinde vazaif-i âtiyenin ifası ile mükellef olacaktır. a) Geçidlerin ve liman methallerinin İslahı için lüzum görü¬ lecek kâffe-i ameliyatın icrası, b) Geçidlerin tenviri ve sığ ve tehlikeli mahallere nişanlar vaz'ı; c) Kılavuzluk ve yedek çektirme32 işlerinin denetimi; d) Gemilerin demirledikleri yerlerin denetimi; e) İşbu Andlaşmanın XI. Bölümünün (Limanlar, Su Yolları ve Demiryolları) 335. Maddesinden 344. Maddesine kadar olan Maddelerinde öngörülen rejimin, İstanbul ve Haydarpaşa limanlarına uygulanmasını sağlamak için gerekli denetim; f ) Kazaya uğramış gemilerin kalıntılarına ve gemilerle yüklerin kurtarılmasına ilişkin her türlü denetim işleri; g) Mavnalara ilişkin denetim. “Eğer bu iki Devlet... olurlar ise”. Aynı maddenin sekizinci son satırının nihayetinde “Bulgaristan” kelimesinden sonra “ve Türkiye’nin” kelimesi ilâve edilecektir”. (Çevirenler) 31) Bir önceki nota bakılması. (Çevirenler) 32) Fransızca metinde “remorquage”, İngilizce metinde “tovvagc”, İtalyanca metinde “rimorchio”. Matbaa-iÂmire, Konya ve Erim metinlerinde “’yedek çekdirme”, Vakit vePeyam-ı Sabah metinlerinde “çekdirme gemileri”. (Çevirenler) 29 MADDE 44. Komisyon, Boğazlar’dan özgürce geçişin engellendiği kanısına varacak olursa, 178. Maddede öngörülen işgal kuvvetlerini bulunduran Müttefik Devletlerin İstanbul’daki Temsilcilerini durumdan haberli kılacaktır. O vakit, bu Temsilciler, Boğazlar’da geçiş özgürlüğünü korumak için alınması gerekli görülecek önlemler konusunda, bu kuvvetlerin deniz ve kara kuvvetleri Komutanlarıyla anlaşacaklardır. Dışarıdan gelecek bir eylemin Boğazlar’da geçiş özgürlüğünü tehdit etmesi durumunda da bu Temsilciler aynı biçimde davranacaklardır. MADDE 45. Komisyonun, gereksinme duyulabilecek malların alınması ve sürekli işlerin yapılması için gerekli göreceği borçlanmalara girişme hakkı olacaktır. Bu borçlanmalara, olabildiği ölçüde, 53. Maddede belirtildiği üzere, Boğazlar’dan geçecek gemilerden alınacak harçlar güvence olarak gösterilecektir. MADDE 46. İstanbul Sağlık Yüksek Meclisi33 ve bu Meclisin yönettiği Osmanlı Sağlık Yönetimince34 eskiden yapılan görevlerle, Karadeniz Boğazı’ndaki Kurtarma Gemileri Ulusal Yönetimince35 yapılan görevler, 39. Maddede saptanan sınırlar içinde, Komisyonun denetimi altında ve Komisyonca saptanacak biçimde yapılacaktır. Komisyon, hastalıkları önlemek ve hastalıklarla savaşmak üzere Milletler Cemiyeti Konseyinin kabul ettiği ortaklaşa her politikanın gerçekleştirilmesinde işbirliğinde bulunacaktır. MADDE 47. Şimdiki durumda fenerlere, havuzlara, rıhtımlara ve bunlara benzer işletmelere ilişkin ayrıcalıkları ellerinde bulunduran kişilerin ve ortaklıkların hakları, Komisyona tanınan denetime ilişkin genel yetkiler saklı kalmak koşuluyla, korunacaktır. Bununla birlikte, Komisyon, genci yararlar bakımından gerekli sayarsa, işbu Andlaşmanın IX. Bölümünün (Ekonomik 33) Matbaa-i Âmire, Konya ve Erim metinlerinde “İstanbul Sıhhiye Meclis-i Âlisi”, Vakit ve Peyam-ı Sabah metinlerinde “İstanbul Meclis-i Sıhhi-i Alisi”. (Çevirenler; 34) 1920 çevirilerinde “Osmanlı Sıhhiye İdaresi”. (Çevirenler) 35) Matbaa-i Amire, Konya ve Erim metinlerinde “Karadeniz Boğazındaki Seiain-i Tahlisiye İdaresi”, Vakit ve Peyara-ı Sabah metinlerinde “Boğaziçi Tahlisiye İdaresi”. (Çevirenler) 30 Hükümler) 311. Maddesinde belirtilen koşullara uygun davranılarak, sözü edilen hakları satın almağa ya da değiştirmeğe ya da yeni bir ayrıcalık üstlenmeğe yetkili olacaktır. MADDE 48. Komisyon, işbu Kesimin kendisine yüklediği görevlerin yerine getirilmesini kolaylaştırmak amacıyla, gerekli göreceği özel polis gücünü kurmağa yetkili olacaktır. Bu polis gücü, Limni [Lemnos, Lemno\, Gökçeada [İmroz, İmbros, İmbro], Semadirek [Semendirek, Samothrace, Samotracia], Bozcaada [Tenedos, Tenedo] ve Midilli [Mitylene, Mitylene, Mitilene] adaları dışında, olabildiği ölçüde, V. Bölümün (Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerine İlişkin Hükümler) 178. Maddesinde öngörülen, Boğazlar ve Adalar bölgesinin yerli halkından derlenecek ve Komisyonca atanmış yabancı polis üstlerinin komutası altına verilecektir. MADDE 49. Marmara Denizi adalarını da kapsamak üzere, Boğazlar bölgesinin Osmanlı kalan kesiminde ve 136. Maddede öngörülen Osmanlı yargı örgütü reformunun yürürlüğe konulmasını beklerken, Kapitülasyonlardan yararlanan Devletlerin uyruklarından, Komisyonun koyduğu kurallara ve hükümlere aykırı davrananlar, sözü edilen Devletlerin Konsoloslukları Mahkemelerine verileceklerdir. Müttefik Devletler, kendi Konsolosluk Mahkemelerini ve görevlilerini bu bakımdan yetkili kılmak konusunda anlaşmış bulunmaktadırlar. Osmanlı uyrukları ile Kapitülasyonlardan yararlanmayan Devletlerin uyruklarınca işlenecek suçlara, yetkili Osmanlı yargı makamları bakacaklardır. Sözü edilen bölgenin Yunan egemenliği altına konulmuş kesiminde, söz konusu suçlara, Yunan yargı makamları bakacaklardır. MADDE 50. Komisyonun yetki sınırları içinde, karada ya da denizde işlenmiş her çeşit suçlar36 yüzünden, sözü edilen yetki sınırı içinde bulunan herhangi bir ticaret gemisinin subayları ve gemi adamları karada tutuklanacak olurlarsa, 36) Fransızca metinde “pour tout erime, delit ou contravention”, İngilizce metinde “for any offense”, İtalyanca metinde “per qualsiasi reato”. Matbaa-i Antre, Konya ve Erim metinlerinde “cinayet, cünha ve kabahatten naşi”, Vakit ve Peyam-t Sabah metinlerinde “cinayet, cürüm veyahut muhalefet- i mukarrarat herhangi hareket”. (Çevirenler) 31 Komisyon polisince, yetkili yargı makamlarına teslim edileceklerdir. Sanık, Komisyon polisinden başka birince tutuklanmışsa, gecikmeden Komisyon polisine teslim olunacaktır. MADDE 51. Komisyon, üzerine almış olduğu görevleri yerine getirmek için kendisine yardımcı olmalarını vazgeçilmez saydığı bütün üst ve ast görevlileri atayacaktır. MADDE 52. Komisyonun yetki alanı sınırları içinde gemilerin gidiş-gelişine ilişkin bütün konularda, 37. Maddede belirtilen her türlü gemiler tam bir eşitlik düzeyinde işlem göreceklerdir. MADDE 53. 47. Madde hükümleri saklı kalmak üzere, Komisyonun yetki sınırları içinde, gemilerden ya da gemilerdeki yüklerden gerek Osmanlı Hükümetince doğrudan doğruya, gerek uluslararası kuruluşlarca ya da özel ortaklıklarca alınmakta bulunan harçlara ya da öteki vergilere dayanak oluşturan ve şimdi varolan haklar, Komisyona aktarılacaktır. Komisyon, bu harçları ve vergileri –Komisyonun genel yönetim giderleriyle, işbu Kesime bağlı Ek’in 3. paragrafında öngörülen maaş ve ücretleri de kapsamak üzere– yerine getirilmiş hizmetleri ve yapılmış işleri karşılamak amacıyla yapılmış harcamalar için aşırı olmayacak bir tarifeye göre saptayacaktır. Komisyon, yalnız bu amaçlarla ve Milletler Cemiyeti Konseyinin ön rızasıyla, şimdi varolanlardan başka harçlar ve vergiler de koyabilecek ve bunların miktarını saptayabilecektir. MADDE 54. Komisyonca konulacak bütün vergiler ve harçlar, gemiler arasında, bağlama, varış ya da çıkış limanları, bayrakları ya da malikleri ya da yüklerinin uyrukluğu ya da malikleri bakımından hiçbir ayırım gözetilmeksizin ve tam bir eşitlik düzeyinde alınacaktır. İşbu hüküm, Komisyonun, işbu Kesimde öngörülen harçları tonaja göre saptama hakkını hiçbir bakımdan sarsmaz. 32 MADDE 55 . Osmanlı Hükümeti ile Yunan Hükümeti, herbiri kendi bakımlarından, Komisyonun, kendisine verilmiş görevlerin yararlı bir biçimde yerine getirilmesi için gerekli göreceği bütün toprakları ve yapıları edinmesini kolaylaştırmağı yükümlenirler. MADDE 56 . 39. Maddede belirlenen sulardan transit geçecek savaş gemileri, her bakımdan, gemilerin olağan geliş-gidişi (ulaşım) kurallarıyla sağlık gereklerine uymayı sağlamak üzere Komisyonca çıkartılmış olan yönetim kurallarına uygun davranacaklardır. MADDE 57. I. Savaşan Devletlerin savaş gemileri, ancak Boğazlar’dan geçişlerini tamamlamalarını ve yanaşabilecekleri en yakın limana varabilmelerini sağlamak için kesinlikle zorunlu olan ölçüler içinde yeniden komanya [yiyecek] alabilirler ve depolayabilirler; bu gemiler, Komisyonun denetimi altındaki sularda kumanyalarını [yiyeceklerini] ya da savaş gereçlerini tamamlayamazlar ve arttıramazlar ya da gemi adamlarının sayısını tamamlayamazlar. Bu gemiler, yalnız yolculuğa elverişli olmaları için kesinlikle zorunlu onarımları yapabilirler; onarımların, gemilerin savaş gücünü hiçbir biçimde arttırmaması gerekir. Zorunlu onarımların neler olduğunu Komisyon kararlaştıracaktır; bu onarımların olabildiğince en kısa süre içinde yapılması gerekir. II. Savaşan Devletlerin savaş gemilerinin, Komisyonunun denetimine bağlı sularda transit geçişi olabildiğince en kısa süre içinde ve hizmet gereklerinden doğabilecekler dışında hiçbir duruşta bulunmaksızın yapılmalıdır. III. Sözü edilen savaş gemilerinin Komisyonun denetimine bağlı limanlarda kalışları, kaza durumu dışında, 24 saati geçmeyecektir. Böyle bir durumda, bu gemiler en kısa süre içinde [limandan] ayrılmak zorunda olacaklardır. Savaşan bir Devletin savaş gemisinin Komisyonun denetimine bağlı sulardan çıkışı ile, düşman tarafın bir savaş gemisinin kalkışı arasında, her zaman, en az yirmi-dört saatlik bir sürenin geçmesi gerekecektir. IV. Savaş zamanında Komisyonun denetimine bağlı sulara ilişkin ve özellikle Türkiye’nin düşmanlarına gönderilen savaş gereçleri ile savaş kaçağı nesnelerin geçişine ya da bu sularda yeniden yiyecek almalara, gerek33 sinmelerinin karşılanmasına ya da onarımlara ilişkin başka bütün kurallar Milletler Cemiyeti’nce saptanacaktır. MADDE 58. Savaşan Devletlerin ganimetleri, her bakımdan, savaşan Devletlerin savaş gemilerine uygulanan koşullara bağlı olacaktır. MADDE 59. Hiçbir savaşan Devlet, Komisyonun denetimine bağlı bulunan sularda, asker birlikleri, cephane ya da savaş gereçleri yükleyemez ya da boşaltamaz, ancak, geçişi engelleyen bir kaza durumu bunun dışında kalmaktadır; bu durumda, transitin, olabildiğince hızla tamamlanması gerekecektir. MADDE 60. 57., 58. ve 59. Maddeler hükümlerinden hiçbiri, Milletler Cemiyeti’nce alınmış bir karar uyarınca davranan bir ya da birkaç savaşan Devletin yetkilerini sınırlayacak biçimde yorumlanmayacaktır. MADDE 61. İşbu Kesimin hükümleriyle, İstanbul37 ve Haydarpaşa limanlarına ilişkin olarak XI. Bölümün (Limanlar, Su Yolları ve Demiryolları) 335. Maddesinden 344. Maddesine kadar olan Maddeleri hükümlerinin yorumlanmasında ya da uygulanmasında Devletler arasında çıkabilecek bütün anlaşmazlıklar Komisyona sunulacaktır. Komisyon kararının bir Devletçe kabul edilmemesi durumunda, sorun, ilgili Devletlerden herhangi birinin istemesi üzerine, Milletler Cemiyeti’nce öngörülen biçimde çözüme bağlanacak ve o zamana kadar da Komisyonun kararı uygulanacaktır. E K. 1. Boğazlar Komisyonunun Başkanlığı, iki yıl süreyle ve sırayla, iki oyu olan Komisyon üyelerince yapılacaktır. Komisyon, kararlarını oyçokluğuyla alacak ve oyların eşit bölünmesinde Başkanın oyuna üstünlük tanınacaktır. Çekimser her oy, tartışılan öneriye karşıt bir oy sayılacaktır. 37) Fransızca ve İngilizce metinlerde “’Gonstantinople”, İtalyanca metinde ‘’Constantinopoli”, 1920 çevirilerinde “İstanbul”. (Çevirenler) 34 Komisyon üyelerinden herbirinin, toplantıda bulunamayacağı zaman, kendisini bir vekille temsil ettirme hakkı olacaktır. 2. Komisyon üyelerinin ücretleri kendilerini atayan Hükümetlerce karşılanacaktır; bu ücretler, Komisyonda temsil edilen Hükümetlerce görüş birliği içinde kabul edilen ve vakit vakit yeniden gözden geçirilecek rakamlar göz önünde tutularak, hakgözetir bir biçimde saptanacaktır. 3. 48. Maddede belirtilen polis üst görevlilerinin ücretleri ile 51. Madde uyarınca atanacak öteki üst görevlilerin ya da görevlilerin ve yine sözü geçen 48. Maddede belirtilen yerel polis personelinin ücretleri, gemilerin gidiş- gelişinden alınan vergiler ve harçlar gelirinden karşılanacaktır. Komisyon, atayacağı üst görevlilerin ve görevlilerin işe alınma koşullarına ilişkin yönetmelikleri hazırlayacaktır. 4. Komisyon, işbu Kesim ile işbu Ek uyarınca, görevlerini yapabilmesi için gereksinme duyacağı gemileri buyruğu altında bulunduracaktır. 5. Komisyon, işbu Kesim ile işbu Ek hükümlerinin kendisine yüklediği bütün görevleri, saptanan sınırlar içinde, yerine getirebilmesi için gerekli yönetmelikleri hazırlamağa, yayımlamağa ve uygulamağa yetkili olacaktır. Bu yetki, şimdi yürürlükte olan yönetmelikleri, gerekirse, değiştirme ya da sona erdirme hakkını da kapsayacaktır. Komisyon, denetimi altına konulan bütün gelir ve gider hesaplarının ne biçimde tutulacağına, bu hesapların incelenmesine ve bu hesaplar konusunda her yıl tam doğru bir rapor yayınlanmasına ilişkin yönetmelikler hazırlayacaktır. 35 KESİM III. KÜRDİSTAN MADDE 62. Fırat’ın doğusunda, ileride saptanacak Ermenistan’ın güney sınırının güneyinde ve 27. Maddenin II/2. ve 3. fıkralarındaki tanıma uygun olarak saptanan Suriye ve Irak38 ile Türkiye sınırının kuzeyinde, Kürtlerin sayıca üstün bulunduğu bölgelerin yerel özerkliğini, işbu Andlaşmanın yürürlüğe konulmasından başlayarak altı ay içinde, İstanbul’da39 toplanan ve İngiliz, Fransız ve İtalyan Hükümetlerinden herbirinin atadığı üç üyeden oluşan bir Komisyon hazırlayacaktır. Herhangi bir sorun üzerinde oybirliği oluşamazsa, bu sorun, Komisyon üyelerince, bağlı oldukları Hükümetlerine götürülecektir. Bu plân, Süryani-Geldaniler40 ile, bu bölgelerin içindeki öteki etnik ve dinsel azınlıkların korunmasına ilişkin tam güvenceler de kapsayacaktır; bu amaçla, İngiliz, Fransız, İtalyan, İran’lı ve Kürt temsilcilerden oluşan bir Komisyon incelemelerde bulunmak ve işbu Andlaşma uyarınca, Türkiye sınırının İran sınırı ile birleşmesi durumlarında, Türkiye sınırında yapılması gerekebilecek düzeltmeleri kararlaştırmak üzere bu yerleri ziyaret edecektir. MADDE 63. Osmanlı Hükümeti, 62. Maddede öngörülen komisyonlardan birinin ya da ötekinin kararlarını, kendisine bildirildiğinden başlayarak üç ay içinde kabul etmeği ve yürürlüğe koymağı şimdiden yükümlenir. MADDE 64. İşbu Andlaşmanın yürürlüğe konuşundan bir yıl sonra, 62. Maddede belirtilen bölgelerdeki Kürtler, bu bölgelerdeki nüfusun çoğunluğunun Türkiye’den bağımsız olmak istediklerini kanıtlayarak Milletler Cemiyeti Konseyine başvururlarsa ve Konsey de bu nüfusun bu bağımsızlığa yetenekli olduğu görüşüne varırsa ve bu bağımsızlığı onlara tanımayı Türkiye’ye 38) Fransızca metinde “Mesopotamie”, İngilizce ve İtalyanca metinlerde “Mesopotamia”. Matbaa-i Amire, Konya ve Erim metinlerinde “Elcezire”; Vakit ve Peyam-ı Sabah metinlerinde “Irak”. (Çevirenler) 39) Fransızca ve İngilizce metinlerde “Constantinople”, İtalyanca metinde “Constantinopoli”. 1920 çevirilerinde “İstanbul”. (Çevirenler) 40) Fransızca metinde “Assyro-Chaldeens”, İngilizce metinde “Assyro-Chaldeans”, İtalyanca metinde “Assiro-Caldei”. 1920 çevirilerinde “Süryani-Gildaniler”. (Çevirenler) 36 salık verirse, Türkiye, bu öğütlemeye [tavsiyeye] uymağı ve bu bölgeler üzerinde bütün haklarından ve sıfatlarından vazgeçmeği, şimdiden yükümlenir. Bu vazgeçmenin ayrıntıları Başlıca Müttefik Devletlerle Türkiye arasında yapılacak özel bir sözleşmeye konu olacaktır. Bu vazgeçme gerçekleşirse ve gerçekleşeceği zaman, Kürdistan’ın şimdiye dek Musul İlinde [Vilâyetinde]41 kalmış kesiminde oturan Kürtlerin, bu bağımsız Kürt Devletine kendi istekleriyle katılmalarına, Başlıca Müttefik Devletlerce hiçbir karşı çıkışta bulunulmayacaktır. KESİM IV. İZMİR MADDE 65 . İzmir kenti ile 56 . Maddede belirtilen ve bu kente bitişik topraklara, 83. Madde uyarınca kesin statüleri saptanmcaya kadar, işbu Kesimin hükümleri uygulanacaktır. MADDE 66 . İzmir kentine bitişik toprakların coğrafya sınırları aşağıdaki gibi saptanacaktır (ekli 1 sayılı haritaya bakılması): Kuşadası’nın42 5 kilometre kadar kuzeyinde Ege Denizi’ne dökülen ırmağın ağzından başlayarak, doğuya doğru: bu ırmağın kaynağına doğru akım yolu; sonra, güney-doğuya doğru: bu ırmağın güney kolunun akım yolu; oradan, güney-doğuya doğru ve Gümüş Dağ tepesinin batı bitimine kadar: Çınarkale’nin batısında ve Akçaova’nın doğusundan geçmek üzere toprak [arazi] üzerinde saptanacak bir çizgi; oradan, kuzey-doğuya doğru: tepeler çizgisini olabildiği ölçüde izleyecek bir çizgi; 41) Fransızca metinde “Vilayet de Mossoul”, İngilizce metinde “Mosul Vilayet”, İtalyanca metinde “Vilayet di Mossul”, 1920 çevirilerinde “Musul Vilâyeti”. (Çevirenler) 42) Fransızca, İngilizce ve İtalyanca metinlerde “Skalanova”. Matbaa-i Âmire, Konya ve Erim metinlerinde “iskalanova (Kuşadası)”, Vakit ve Peyam-ı Sabah metinlerinde “Kuşadası”. (Çevirenler) 37 sonra, kuzeye doğru ve Ayasoluk’dan Değirmencik demiryolunun üzerinde Balatcık43 istasyonunun aşağı yukarı 1 kilometre batısında seçilecek bir noktaya kadar: Söke-Balatçık yolunu ve demiryolunu44 Türk topraklarında bırakacak biçimde, toprak [arazi] üzerinde saptanacak bir çizgi; oradan, kuzeye doğru ve İzmir Sancağı’nın45 güney sınırı üzerinde seçilecek bir noktaya kadar: toprak [arazi] üzerinde seçilecek bir çizgi; oradan, ve Ödemiş’in aşağı yukarı 15 kilometre kuzey-doğusundaki Bozdağ dolaylarında seçilecek bir noktaya kadar: İzmir Sancağının güney ve doğu sınırı; oradan, kuzeye doğru ve Manisa-Alaşehir demiryolu üzerinde ve Salihli’nin aşağı yukarı 8 kilometre batısında seçilecek bir noktaya kadar: toprak [arazi] üzerinde seçilecek bir çizgi; oradan, kuzeye doğru ve Gerenez Dağı’na kadar: Mermer Göl’ün doğusundan, Kemer’in batısından, Akçealan’ın46 aşağı yukarı güneyinden Kumçay’ı geçmek ve oradan Kavakalan’m batısında suları bölme çizgisini izlemek üzere, toprak [arazi] üzerinde saptanacak bir çizgi;oradan, kuzey-batıya doğru ve Kırkağaç ile Akhisar ilçeleri [kazaları]47 arasındaki sınır üzerinde, Kırkağaç’ın aşağı yukarı 16 kilometre doğusunda ve Akhisar’ın 20 kilometre kuzeyinde seçilecek bir noktaya kadar: toprak [arazi] üzerinde saptanacak bir çizgi; oradan, batıya doğru ve Soma ilçesinin sınırı ile birleştiği yere kadar Kırkağaç ilçesinin [kazasının] güney sınırı; oradan, batıya doğru ve İzmir Sancağı sınırı ile kavuşuncaya kadar: Soma ilçesinin [kazasının] güney sınırı; 43) Fransızca, İngilizce ve İtalyanca metinlerde “Balachik”, Matbaa-i Amire, Konya ve Erim metinlerinde “Balatçık”; Vakit ve Peyam-ı Sabah metinlerinde “Balacık”. (Çevirenler) 44) Fransızca metinde “la route et la voic ferree”, İngilizce metinde “the road and railway”, İtalyanca metinde “la strade e la ferrovia”. Matbaa-i Amire, Konya ve Erim metinlerinde yalnız “şimendifer hattı” denilmesine karşılık, Vakit ve Peyam-ı Sabah metinlerinde “tarikini ve şimendifer hattını”. 45) Fransızca ve İngilizce metinlerde “Sandjak”, İtalyanca metinde “sangiaccato”. 1920 çevirilerinde “Sancak”. (Çevirenler) 46) Fransızca, İngilizce ve İtalyanca metinlerde “Akshalan”, 1920 çevirilerinde “Akçealan”. (Çevirenler) 47) Fransızca, İngilizce ve İtalyanca metinlerde “Caza”, 1920 çevirilerinde “kaza”. (Çevirenler) 38 oradan, kuzeye doğru ve İzmir İli [Vilâyeti]48 sınırı ile kavuşuncaya kadar: İzmir Sancağının kuzey-doğu sınırı; oradan, batıya doğru ve Çarpacık (Tepe) dolaylarında seçilecek bir noktaya kadar: İzmir İlinin [Vilâyetinin] kuzey sınırı; oradan, kuzeye doğru ve Köylüce’nin aşağı yukarı 4 kilometre ....
 ==Kaynakça==:
ANKARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ YAYINLARI Prof. NİHAT ERÎM DEVLETLERARASI HUKUKU ve SİYASİ TARİH METİNLERİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İletişim

Ad

E-posta *

Mesaj *