AKP döneminde hakları tırpanlanan, yoksullaştırılan
kesimlerde arasında yer alan işçiler, isyan ederek ayağa
kalkarken AKP’nin baskıcı iktidarı harekete geçti.
AKP döneminde hakları tırpanlandıkça tırpanlanan, yoksullaştırıldıkça yoksullaştırılan kesimlerde arasında yer alan işçiler, Bosch fabrikasında çifte standart bir sözleşme imzalanmasıyla isyan ederek ayağa kalkarken yine komplo teorileri üretmeye, iş bırakmaların arkasında dış güçleri aramaya başlayan AKP’nin baskıcı iktidarı harekete geçti. Savcılık hak arayan, daha iyi ücret ve yaşam isteyen, iktidarın kuklası sarı sendikalardan kurtulmak isteyen işçilere soruşturma başlattı. Soruşturmayla birlikte işçileri eylemi Ankara’ya da sıçradı.
Radikal’den Barış Avşar’ın haberine göre; Bursa’da Renault fabrikasında geçen hafta perşembe gecesi başlayan grev, birinci haftasını doldururken dün ilginç gelişmeler yaşandı. Önce dün öğleden sonra Renault ve TOFAŞ fabrikalarında işçi temsilcilerine Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gönderilen ve temsilcileri ifadeye çağıran yazılar tebliğ edildi.
Ancak bu tebligatlar eylemlerin en önemli iki fabrikasında bir kırılma değil, aksine “özgüven patlaması” yarattı. Gece yarısına doğru gelen, “Türk Traktör fabrikasında da iş bırakma eyleminin başladığı” haberi ise özellikle kendi işletmeleri de bu fabrika gibi Koç grubuna bağlı olan TOFAŞ işçileri arasında büyük memnuniyet yarattı.
Renault işçilerinin toplu sözleşmenin yenilenerek ücretlerin iyileştirilmesi, Türk Metal Sendikası’nın fabrikadan çıkarılarak işçi temsilcilerinin muhatap alınması ve eylem nedeniyle hiçbir işten atma olmaması talepleriyle başlattıkları direniş bir haftada TOFAŞ, Coşkunöz, Mako, Ototrim, Kocaeli’deki Ford gibi sektörün önemli işletmelerine yayılmıştı.
İşçilerin kararlı tutumuyla büyüyen grevin bitirilmesi için dün ilk“resmi” hamle de geldi. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Renault ve TOFAŞ’taki grevci işçilerin temsilcilerine gönderilen yazılarda eylem nedeniyle ifade vermeye gelmeleri istenerek bu “suçlama” ile verilebilecek hapis cezalarının süreleri de belirtiliyordu. Tebligatı alan işçi temsilcileri ise kendilerinin gizli saklı suç işleyen insanlar değil haklarını arayan işçiler olduklarını söylüyordu.
Bir haftadır direnen işçilerin kendilerine gelen bu ilk resmi yazıya cevabı, “greve devam” oldu. Başta, eylemin başladığı Renault ve diğer önemli merkez TOFAŞ’ta işçiler oybirliği ile bu kararı aldı.
Hatta Mako fabrikasında, savcılık yazısına karşı alınan kararın dışında bir şey daha oldu: İşverenin, en önemli müşteri Hyundai için “Artık bizden mal almayacak biz de bu fabrikayı kapatır gideriz” açıklamasına işçiler, “Açlıktan ölmeyiz yolumuzdan dönmeyiz” sloganı ile yanıt verdi.
COŞKUNÖZ NE YAPACAK?
Ancak yan sanayi fabrikası Coşkunöz’de işverenin de yoğun gayreti ile bir bölünme durumu ortaya çıktı. Diğer fabrikalardaki karar netleşmemişken yapılan oylamada bazı işçiler işe geri dönmek istedi ve 10 kadar işçi de işbaşı yapmak için içeri girdi. Fabrikada durumun bugün netleşmesi bekleniyor.
GECEYARISI ANKARA’DAN BİR HABER
Metal işçilerinin büyük eyleminde dün, tam bu gelişmelerle kapanırken işçiler için iyi haber Ankara’dan geldi. TOFAŞ gibi Koç grubuna bağlı olan Türk Traktör fabrikasında çalışan işçiler dün 15.00 vardiyasındaki işçiler fazla mesaiye kalmayarak üretimi durdurdu. 23.00 vardiyasına gelen işçiler de işbaşı yapmalarına karşın çalışmadı. İşçiler fabrika bahçesinde yürüyüş yaparak, yönetimle görüştü ve toplu sözleşmenin yenilenmesini, ücretlerinin artırılmasını istedi.
Haber TOFAŞ başta olmak üzere tüm fabrikalarda bekleyen işçiler arasında yeni bir coşkuya neden oldu. Böylece metal işçileri direnişlerinin birinci haftasını önce kötü sonra iyi bir haberle kapattılar. Kötü haber de iyi haber de işçilerin bilenmesine ve “kararlılıkla devam” kararı almasına neden oldu.
HÜKÜMET `TEN İŞÇİLERE TEHDİT
Son bir haftadır Türkiye gündemine oturan metal işçilerinin grevinde işverenler, işveren sendikası MESS, işçilerin direniş öncesi örgütlü olduğu Türk Metal Sendikası ve son olarak dün Çalışma Bakanı Faruk Çelik tarafından sayıları 15 bini bulan grevcilere sürekli, "kimse zarar görmeden eylemi bırakın"tehdidinde bulundu. Ancak işçilerin bu ortak çağrılara yanıtı hep, "taleplerimiz yerine getirilmediği sürece greve devam" oldu. Bu kararlar tüm fabrikalarda bütün işçilerin katıldığı oylamalarda alındı.
AKP ALTINDA BÖYLE BİT YENİĞİ ARIYOR
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, işçilerin patlama noktasına gelmesinin nedeni konsunda 13 yıldır uyguladıkları, işçi haklarına ağır darbeler indiren, ücretlerde büyük erimelere neden olan politikalarında araması gerekirken dün küresel soyguncu sermayenin; yani sıcak paranın sözcüsü haber kanallarından Bloomberg HT’de şunları söyledi:
"Bu konular durup durup da seçime 2-3 ay kala gündeme geldiğinde ister istemez bizde bazı şüpheler oluşturuyor. Bu gerçekten tamamen bir işçi işveren ilişkisi ile ilgili bir konu mu, yoksa işin ideolojik, siyasi boyutları var mı, yok mu, diye bizi şüphelendiriyor açıkçası. Bu noktada bu konunun gündeme gelmesi ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konu. Hem Çalışma Bakanı'mız hem de Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız konu ile çok yakından ilgileniyor. Her kesimle görüşüyorlar. Ümit ediyorum ki önümüzdeki günlerde makul bir çözüme ulaşılır. Ama eğer sebep siyasi ya da ideolojik ise o zaman nasıl seyreder, hep beraber göreceğiz. Ne yapılırsa yapılsın, arkasında bir ideoloji, bir siyaset kurgusu varsa, o problemli tabloyu sürdürmeye gayret edilecektir. Eylemin zamanlaması biraz manidar. İşgücü piyasasında reform gereken hususlar var. İşçi haklarını korurken rekabet gücünü de koruyacak dengeyi bulmak gerekiyor. İdeojiden arındırılmış bir işgücü piyasası oluşturmamız gerekiyor."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder