Faşizm ve Milliyetçiliğin Devrimci-Demokrasi
ile hiç bir ilgisi yoktur-olamaz!
Bunu savunan yada kendini öyle lanse edenlerin tek amacı olabilir.Bu da olsa olsa efendileri olan kan emici vampirlerin sofralarına tek tek insanları değil TOP YEKÜN bir HALKI peşkeş çekerek kendi lüks yaşamlarının devamı için satmaktır. Aşağıda paylaşacağım kitap tam olmasada günümüzde var olan çakma muhalefetin halkları neden peşine takıp iktidardakilerle perde arkasında para sayma makineliri eşliğinde partiler yapıp halkın önünde nasıl muhalif yada savunucu kesildiklerine birazda olsa ışık tutuyor.(kimileri pensilvanyaya kimileride Saidi nursiye bağlılıklarını basın yayın araçlarından acıkca söylemişlerdi.) Kısacası gerçek muhalif güçlerin öyle yada böyle asimile edilip ülkemizde 33 senedir (Özal ile başlayan) devam eden BÖL-PARCALA-YÖNET politikasının devamıdır.
Artık bunun adı Marshall planı Komünizme karşı savaş değil;
bunu adı; HALKLARIN AYAKLANMASI ve sınıf bilinci ile SOKAK DiRENiŞine geçmelerinin önüne geçip emperyalizmin (Lenin'in Emperyaliz çözümlemesinde söylediği gibi) içerisine girdiği mezarının üstü örtülmeden tekrar dirilme çabasıdır. Emperyalist güçlerin ve kendi kurdukları örgüt ve partilerin ahlaksızlıkları gereği yine toplu katliamlar yapıp (Irak,Afganistan,Kuzey Afrika ülkeleri ve şimdide Suriye'de, Türkiye'de yaptıkları gibi) halkları ve en önemlisi başdüşmanı işçi sınıfını korku, baskı ve ölüm ile sindirmeye çalışmasıdır. Onların üzerinde mastır yaptıkları şey SOSYALiST DEVRiM'dir. Bundan Nasıl kurtuluruzdur. Unuttuklari ise işçi sınıfının ve dünya halklarının 1980 ve öncesi gibi bilinçsiz olamdıkları, din-millet-devlet-ulusal bayrak-rack gibi şeyler ile uyuşmadıklarıdır. En büyük eksik onlara öncülük yapacak halka rağmen halkçılık yapmayacak ve gerçek anlamda kendi çıkarlarından tamamen feragat edip insanın insan tarafından sömürülmediği toplumsal yaşama taşıyacak bir örgüt bir partidir.
Kitabın tanıtımı;
Pür demokrasi aşkıyla (!) bezirganlar ile havarilerin 'Hoşgörü' abidesi olarak lanse edilen Fetullah Gülen'in ve onun, izinden gittiği üstadı Said-i Nursi'nin ve nurculuğun gerçek yüzünü bulacaksınız. Hoşgörü abidesinin Hizbullah'a olan övgülerini, kanla abdest almayı yüceltmesini. Şeriat ve Hilafet sistemine olan özlem ve sevgisini, ideallerini, ışık okullarını, demokrasi, devrimler ve Cumhuriyete karşı olan hasmane görüşlerini, - Fetullah Gülen'in ardından gittiği Said-i Nursi'nin gerçek kimliği ile Said-i Kürdi olarak anıldığı, yegane amacının Şeriatçı ve Kürtçü bir devlet kurmak olduğunu ve bu uğurdaki çabalarını ibretle okuyacaksınız. - Said-i Nursi'ye ve Fetullah Gülen'e övgüler düzmede birbirleri ile yarışan Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Hüsamettin Cindoruk ve diğerlerinin bu hareketleri karşısında elinizi şakağınıza dayayarak uzun uzun düşüneceksiniz.
Okumak yada indirmek için alttaki linke tıklamanız yeterlidir.
Kanla Abdest alanlar
ile hiç bir ilgisi yoktur-olamaz!
Bunu savunan yada kendini öyle lanse edenlerin tek amacı olabilir.Bu da olsa olsa efendileri olan kan emici vampirlerin sofralarına tek tek insanları değil TOP YEKÜN bir HALKI peşkeş çekerek kendi lüks yaşamlarının devamı için satmaktır. Aşağıda paylaşacağım kitap tam olmasada günümüzde var olan çakma muhalefetin halkları neden peşine takıp iktidardakilerle perde arkasında para sayma makineliri eşliğinde partiler yapıp halkın önünde nasıl muhalif yada savunucu kesildiklerine birazda olsa ışık tutuyor.(kimileri pensilvanyaya kimileride Saidi nursiye bağlılıklarını basın yayın araçlarından acıkca söylemişlerdi.) Kısacası gerçek muhalif güçlerin öyle yada böyle asimile edilip ülkemizde 33 senedir (Özal ile başlayan) devam eden BÖL-PARCALA-YÖNET politikasının devamıdır.
Artık bunun adı Marshall planı Komünizme karşı savaş değil;
bunu adı; HALKLARIN AYAKLANMASI ve sınıf bilinci ile SOKAK DiRENiŞine geçmelerinin önüne geçip emperyalizmin (Lenin'in Emperyaliz çözümlemesinde söylediği gibi) içerisine girdiği mezarının üstü örtülmeden tekrar dirilme çabasıdır. Emperyalist güçlerin ve kendi kurdukları örgüt ve partilerin ahlaksızlıkları gereği yine toplu katliamlar yapıp (Irak,Afganistan,Kuzey Afrika ülkeleri ve şimdide Suriye'de, Türkiye'de yaptıkları gibi) halkları ve en önemlisi başdüşmanı işçi sınıfını korku, baskı ve ölüm ile sindirmeye çalışmasıdır. Onların üzerinde mastır yaptıkları şey SOSYALiST DEVRiM'dir. Bundan Nasıl kurtuluruzdur. Unuttuklari ise işçi sınıfının ve dünya halklarının 1980 ve öncesi gibi bilinçsiz olamdıkları, din-millet-devlet-ulusal bayrak-rack gibi şeyler ile uyuşmadıklarıdır. En büyük eksik onlara öncülük yapacak halka rağmen halkçılık yapmayacak ve gerçek anlamda kendi çıkarlarından tamamen feragat edip insanın insan tarafından sömürülmediği toplumsal yaşama taşıyacak bir örgüt bir partidir.
Kitabın tanıtımı;
Pür demokrasi aşkıyla (!) bezirganlar ile havarilerin 'Hoşgörü' abidesi olarak lanse edilen Fetullah Gülen'in ve onun, izinden gittiği üstadı Said-i Nursi'nin ve nurculuğun gerçek yüzünü bulacaksınız. Hoşgörü abidesinin Hizbullah'a olan övgülerini, kanla abdest almayı yüceltmesini. Şeriat ve Hilafet sistemine olan özlem ve sevgisini, ideallerini, ışık okullarını, demokrasi, devrimler ve Cumhuriyete karşı olan hasmane görüşlerini, - Fetullah Gülen'in ardından gittiği Said-i Nursi'nin gerçek kimliği ile Said-i Kürdi olarak anıldığı, yegane amacının Şeriatçı ve Kürtçü bir devlet kurmak olduğunu ve bu uğurdaki çabalarını ibretle okuyacaksınız. - Said-i Nursi'ye ve Fetullah Gülen'e övgüler düzmede birbirleri ile yarışan Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Hüsamettin Cindoruk ve diğerlerinin bu hareketleri karşısında elinizi şakağınıza dayayarak uzun uzun düşüneceksiniz.
Okumak yada indirmek için alttaki linke tıklamanız yeterlidir.
Kanla Abdest alanlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder