En büyük şirketler ve en zengin insanlar:
Tüm bu listeler neyi anlatmıyor?
Rakamlar büyüdükçe insan rakamlar yabancılaşabiliyor. Dünyanın en zenginleri, en büyük şirketleri listeleri de bir liste olarak okundukça bir anlam ifade etmiyor.
Geçtiğimiz sene için yayınlanmış bir raporda dünyanın en zengin 50 insanının toplamda 1.46 trilyon dolar servete sahip olduğu belirtiliyordu.Önümüzdeki yılın ise buna ancak daha fazla zenginlik rakamı ekleyeceği gözüküyor.
Rakamlara yabancılaşabiliyoruz… Bu rakam Avustralya'nın, Meksika'nın ya da İspanya'nın gayrisafi milli hasılasından daha büyük bir değere denk düşüyor.
Sersemletici rakamlar yalnız milyonerler için geçerli değil. Kuşkusuz milyoner dediğimiz insanlar sermayelerinin kişileşmiş hallerinden öte bir anlam ifade etmiyor. Ancak bunların sahibi olduğu şirketler aynı zamanda “dünyanın ilk 100’ü” temalı şirket listeleri içerisinde de yer alıyor.
Bu şirketler içerisinde Deutsche Bank, HSBC, JP Morgan Chase gibi adına ilk dünya savaşı öncesinden, hatta kapitalizmin yükselişinden beri vakıf olunan finans tekellerinin yanısıra Volkswagen, Toyota gibi otomotiv devleri de bulunuyor. Yıllık hasılatı 400 milyar dolara kadar çıkan şirketler…
Görünüşte, sadece rakamlar bile bu en büyük şirketlerin dünya ekonomisinde tuttuğu yer hakkında izlenim verebiliyor. Her yıl bir ritüel gibi dünyanın ilk yüz şirketinin büyüklük sıralaması, kârları, ciroları yayınlanıyor.
Peki gerçekte bu bilgiler ne işe yarıyor, ne anlam ifade ediyor?
LİSTELER NEYİ ANLATMAZ?
Örneğin bir banka ile bir başka bankanın, hatta bir otomotiv devinin sermayesinin ne ölçüde birbirine karıştığı ne ölçüde ayrı durduğunu anlamak mümkün mü?
Geçtiğimiz yıllarda, faturası Yunan halkına kesilen banka borçlarının, Alman finans tekellerinden diğer ucu Afrika’ya uzanan sermaye ihracı zincirinin bir yerine denk düşüyor olması bir fikir vermelidir. Veya Türkiye özelinde, Türk Telekom’un içine düştüğü sıkıntının bu şirkete kaynak sağlayan ve hatta kaynak sağlayıcılara da kaynak sağlayan diğer büyüklü küçüklü bankaları içine alan bir geçişkenlikte meydana gelmesi bağlantılar zincirine dair bir şeyler anlatmaktadır.
Ancak böyle bir geçişkenlik sadece büyükler ve küçükler arasındaki bir ilişkiden ibaret değil. Dünyanın en büyük şirketleri, aralarındaki geçişkenliği listelerden izlemenin imkânsız olduğu bir bütünleşmeye sahip.
Bunun bir boyutu, gerçekten de “en büyük”lerin diğer büyük firmaların sermaye yapılarına katılması, yönetim kurullarında rol oynaması ve tüm bunları oldukça dolaylı yollardan gerçekleştirmesiyle ilgili. Bankacılık sistemi yalnız paradan para kazanan tefeci kapitalistliği anlatmıyor. Aynı zamanda, sermayenin nasıl merkezileştiğini gösteren bir geçmişe de sahip. Bazı kaynaklar 147 şirketin tüm büyükleri adeta bir sinir ağı oluşturarak nasıl kontrol ettiğini gösteriyor.(2)

Neden ayrılamaz olduklarının diğer boyutunu ise bize kapitalist sistemin krizi gösteriyor. En büyük şirketleri kapsayan bir biçimde dünya ekonomisinin bir bütün oluşu kendisini en iyi kriz zamanlarında belirginleştiriyor.
Neden ayrılamaz olduklarının diğer boyutunu ise bize kapitalist sistemin krizi gösteriyor. En büyük şirketleri kapsayan bir biçimde dünya ekonomisinin bir bütün oluşu kendisini en iyi kriz zamanlarında belirginleştiriyor.
Böyle zamanlarda, finans sisteminde ya da bir sektörde oluşan kriz, izole etmenin mümkün olmayışı ölçüsünde en büyüklere kadar uzanıyor. Öyleki zamanında 147 şirket içerisinde gözüken bir büyük şirket, Lehmen Brothers, batmak zorunda kalabiliyor.
LİSTELER NEYİ GİZLER?
Krizler popüler listelerin gizlediğini görebilmek için bir büyüteç işlevi de görüyor.
En güçlü sermaye kesimlerinin birlikteliği yalnızca tüm ekonominin bunlar arasında parsellenmesiyle gerçekleşmiyor. Bunları birbirlerinden ayırmanın mümkün olmayışı kriz zamanlarında kendi aralarındaçekişmeye başlamasından da ileri geliyor. İlk yüzde adlarını saydığımız Volkswagen, Toyota gibi şirketlerin yaşadığı emisyon skandalları, sayıları artmaya başlayan şirket evlilikleri bu açıdan önemli veriler sunuyor.
Düşen kârlılık bir tekel güdüsü olan rekabeti görünür kılıyor. Krizler şirket evliliklerinin çoğaldığı, büyüklerin diğer büyükleri ezerek daha büyük hale geldiği bir dönemi de yaratıyor. Bu evliliklerin fonlayıcıları lobicilik yapabilme kabiliyetleri, ekonomik kapasiteleri ve devletle ilişkileri bakımından yine en büyüklerin kendisi oluyor.
Ancak burada hâlâ eksik olan bir nokta var. Sanki ekonominin kontrolünü ellerinde bulunduranlar toplumun tüm geleceğini de ellerinde bulunduruyorlarmış gibi servis ediliyorlar. Her yıl görmenin artık bir anlam ifade etmediği “zenginler ve güçlüler” listesi belki bir eksiliyor veya artıyor ya da birleşmelerle birlikte ilerleyen kavgalar devam ediyor; ancak tüm bu hengamenin altında yalnız maddi olarak değil, bilinç olarak da emekçiler kalıyor.
Oysaki krizler, en büyükleri dahil sermaye sınıfı unsurlarının kafa karışıklığı yaşadığı, sürece hakim olamadığı, büyük hatalar yaptığı ve toparlamayı beceremediği mahşer zamanları da oluyor. Brexit bunun somut örneklerinden yalnızca bir tanesidir. Britanya’nın dağılmaya yüz tutmuş Avrupa Birliği’nden ayrılmayacağına dair bahis oynayan zenginler kaybetmiştir. İsimleri ilklerden hiç eksilmeyen ve şimdilerde şube kapatmalarla gündem olan bankalar işlememeye başlayan sistemin basıncı altında sendeliyor. Dağıttıkları sermayeyi nasıl toplayacakları konusunda siyaset dünyasından da yeterince çıkış bulamıyorlar.
Onlara bu çıkışı vermemenin yolu ise listelerin gizlediği zayıflığı tekrar düşünmekten geçiyor.
En büyük şirketler ve en zengin insanlar listesi;
1. Barclays plc
2. Capital Group Companies Inc
3. FMR Corporation
4. AXA
5. State Street Corporation
6. JP Morgan Chase & Co
7. Legal & General Group plc
8. Vanguard Group Inc
9. UBS AG
10. Merrill Lynch & Co Inc
11. Wellington Management Co LLP
12. Deutsche Bank AG
13. Franklin Resources Inc
14. Credit Suisse Group
15. Walton Enterprises LLC
16. Bank of New York Mellon Corp
17. Natixis
18. Goldman Sachs Group Inc
19. T Rowe Price Group Inc
20. Legg Mason Inc
21. Morgan Stanley
22. Mitsubishi UFJ Financial Group Inc
23. Northern Trust Corporation
24. Société Générale
25. Bank of America Corporation
26. Lloyds TSB Group plc
27. Invesco plc
28. Allianz SE 29. TIAA
30. Old Mutual Public Limited Company
31. Aviva plc
32. Schroders plc
33. Dodge & Cox
34. Lehman Brothers Holdings Inc*
35. Sun Life Financial Inc
36. Standard Life plc
37. CNCE
38. Nomura Holdings Inc
39. The Depository Trust Company
40. Massachusetts Mutual Life Insurance
41. ING Groep NV
42. Brandes Investment Partners LP
43. Unicredito Italiano SPA
44. Deposit Insurance Corporation of Japan
45. Vereniging Aegon
46. BNP Paribas
47. Affiliated Managers Group Inc
48. Resona Holdings Inc
49. Capital Group International Inc
50. China Petrochemical Group Company
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder